Sene 1997 olması lazım yanlış hatırlamıyorsam. Halamın oğlunun düğünü var Akseki'de ve ben izin aldım şirketten,o zaman kırmızı kasalı alkol şirketinde çalışıyorum. Babamla birlikte İstanbula geçtik, orada 2 amcam var en büyük amcam A. i geliyor düğüne, diğeri gelmiyor. A.i amcamla Esenler otogarında buluştuk, Otogarda çalışan bir bayan arkadaşa Antalya bileti aldırmıştım gece yolculuğu için. Aracımıza bindik biletler en önden zaten, gece de uyumayı hiç sevmem sadece gün ışıdıktan sonra biraz kestiririm sadece. Ertesi gün Antalya otogarında indik. Aksekiye öyle her daim araç bulamıyorsun mecburen bir firmanın Konya aracına bilet aldık ve aracın kalkış saatini bekledik. Hareket saati geldiğinde araca bindik, Akseki yol ayrımında indik, şirket servis aracı ile şehre geçtik. Ben çalıştığım için uzun zamandır gitmiyordum. Halamın eşi yıllar önce vefat etmiş 3 çocukla kalmış, dışarı dantel örerek , ramazanlarda verilen fitreler ve kardeşlerinin yardımı ile hayatını sürüyor. Bizim oranın eski evleri de betonarme değil de ahşaptır. Altlarında hayvan bakarlar üsttede aile olarak kalırlar. Halamın enişteden kalan evi çürümüştü. Eh tabi bizim fabrikatör amcalar kızkardeşleri böyle bir evde oturursa haklarında söylenti çıkacağı için, tüm kardeşlerin onayını alaraktan, dedemin dükkan yerine altı dükkan üste de 2 katlı bir ev yaptılar. Yer halamın üstüne verilecekti, üstünden 10 larca yıl geçti halam da öldü hala devredilmedi. Ama kardeşler vekalet vermişler fabrikatörlere hakkımız sizindir diye (buna babamda dahil) . Fabrikatörler böylece kardeşe ev yapacağız diye baba malına tamamen oturdular:)) Neyse bu yeni yapılan eve gittik, valizleri bıraktım. Babamla amcam birer duş aldılar yol tozunu attılar. Bende çıkan çamaşırları elde yıkayacağım, banyoya baktım deterjan göremedim. Cüzdanı aldım elime evden çıkıp bakkala gidip alacağım, halam salmadı sen yer yurt bilmezsin ben alırım dedi. Zorla eline para sıkıştırdım aldı geldi bende çamaşırları yıkadım. Neyse fabrikatörler bizden 2 gün önce gelmişler. A....t, ve ailesi Halamda kalıyor, M.....a ve ailesi de rahmetli H...n amcamın evinde kalıyor. Biz gittiğimizde o gün Aksekinin pazarı idi babam ve A.i amcam pazara gidip erzak aldılar, halama getirdiler. Bu arada pijamalarını aldılar onlarda rahmetli H...n amcamın evinde kalacaklarmış . Rahmetli amcam evini yaparken evi geniş tutmuş, kardeşlerimde ( toplamda 7 kardeşler) gelince rahat rahat kalırlar demiş hakkaten öyle. Bir salon var salonun 3 tarafı sedir yatarsan toplam 8 kişi kalırsın öyle yani. Rahmetli H...n amcam Oğlu askerde çay ocağında patlayan tüpün etkisi ile şehit olunca, fazla yaşamadı üzüntüden rahmetli oldu. Babamlarda tüm kardeşler olarak ( yani düğün için orada olan 4 kardeş) bu sedirli odada kaldılar. Ben halamda kaldım. İlk günümüz orada, halamın kızı, fabrikatör A...t amcamın kızı filan oradalar. Akşam yemeği yapılacak, halam saygı gereği mutfağı A....t amcamın eşine bıraktı, yenge buyur yemekleri sen yap dedi. Bizde oturma odasında kızlarla oturuyoruz. Yengem mutfaktan bağırıyor,
-Baharrrr babanın aldığı eti getirrrr!!!!!!!!!!!!!!!!!
Görgüsüz eti kocası almış onu belirtiyor. Neyse yemeği yaptı, ama ben yemedim, gittim mutfağa açtım buzdolabını bizim orada tahinin çifte kavrulmuşuna tahan derler. Hala tahan varmı dedim, varmış tahan pekmez ekmek yedim. Hayatta o yemeği ben yemem. Yemek bitti yine bizim yenge;
-Baharrrr babanın aldığı karpuzu getir.
Yine yemedim. Bana dokunuyor dedim. Neyse o gece orada yattım. Ertesi gün valizi kaptığım gibi rahmetli H....n amcamın evine gittim. Ev geniş banada kalacak yer var. Yengemde dul, ama senin önüne öyle yemek indirmez, sana parada harcatmaz, herşeyi kendi alır. Ama babamlar ayrılırken oradan dönecekler ise, sedir örtüsünün yada masa örtüsünün altı gibi yerlere yengemden habersiz para sıkıştırırlar. İşin kuralıda budur zaten... Neyse ertesi gün kına gecesi Cendeve köyüne gideceğiz. Arabalarla yola çıktık, köye kız evine gittik. Kına gecesi dışarıda olacak ortalık karanlık, kız evine çıkacağız ilk önce amcamın kızı Bahar evin alt katına girdiğimizde dikkat et hayvanlar var basma dedi, kendi bastı:))) eve çıktık üste gelini gördük, tekrar aşağı indik. Dışarda kına alanında oturuyoruz rahmetli evinde kaldığım yengem yanımda, hep gözümün önünde bir şeyler zıplayıp duruyor, elimle kovalıyorum. Ne kadar çok sinek var yenge dedim, yengem ne sineği yingem, onlar pire dedi:))) ay ben huylandım başladım kaşınmaya, gecenin sonuna kadar kaşındım. Evlere geldik kendimizi banyoya attık, kıyafetler makinalara:)) hava çok sıcak gece balkonu açık bıraktık M.....a amcamın eşi ile aynı odada kalıyoruz. Karanlıkta bir şeyler çat çat ısırıyor bizi, Ay A....n yenge dedim bunlar pire olmasın:)) Kalkalım bir bakalım dedi yengem, kalktık ışığı yaktık bizim bembeyaz yastıklar sipsiyah, balkon kapısı açıkya yakarca sinekleri içeri dolmuş onlar bizi ısırıyor. Hemen yastıkları balkonda silkeledik, balkon kapısını da kapattık. Ertesi gün Gelin arabasını süsleyecek yer yok şehirde, Rahmetli düğünü olacak kuzenim H...n da malzeme almış Manavgattan. Bahar dedi, gel arabayı süsleyeceğiz. Yokuş aşağı indim eve gittim. Başladık arabayı süslemeye, bu arada halamın evin altı ufacık dükkan. Oraya bir araç geldi arkası açık kasa, dükkanın kapılarını bir açtı, o zaman rakip firma olarak gördüğümüz mavi kasalarla alkol dolu içi. H...n ne iş dedim, kasaların ne işi var orada, Akseki bayi depo olarak kullanıyor dedi. Nerden bileyim 1 yıl sonra o firmanın bizim fabrikayı da satın alacağını:)) Neyse araba süslemesini bitirdik, giyindik tekrar Cendeveye kız almaya gittik o gün nikah var.
Cendeveye geldik köy meydanında o senenin köy festival var, yemekler pişiyor, oynuyorlar filan festivaldekiler. Kız evine gittik yemek koydular fakat yiyemedik iç yağ kullanılmıştı ve biz alışkın olmadığımız için bize ağır gelmişti. Bizde evden çıktık meydana gittik festival için pişirilen yemeklerden yedik:)) Kızı aldık geldik nikah kıyıldı, takı merasimi oldu. Babam rahmetlisi heyecanlanır ağlamaya başlar böyle durumlarda takı takamaz neyse ben taktım, İstanbuldan gelen amcamda takamadı onunkini de ben taktım. Nikahı böyle geçirdik. Ertesi gün babamın dayısının gelini yemeğe aldı bizi ona geçtik. Daha ertesi gün M......a amcamın adağı varmış bir keçi kestirdi, rahmetli yengem parçaladı, babam gitti bir şeyler aldı pikniklik domates, ekmek vs. onları hacının arabasına koydu, hep beraber arabalarla Manavgat suyunun kaynağına (onlar ırmak derler) pikniğe gittik. Neyse mangallar yandı , tepsilerle salatalar yapıldı vs. Bu arada babamlarda kenarda kardeşler olarak hep sohbetteler. İstanbuldan gelen amcam hep toprağa yatıyor, toprağımı özledim diyor. Altına bir kilim kabul etmiyor. Neyse yenildi içildi iş geldi artık dönmeye. Rahmetli yengem dedi ki bana git ekmek çantasından 2 ekmek al, fırın kapanmıştır biz yufka ekmek var onu yeriz ama oğlan ( M.....a amcamın 2. eşinden olan oğlu) yiyemez yufkayı dedi. Bende gittim ekmek çantasından babamın aldığı ekmeklerden alıcam. Görgüsüz fabrikatör Hacı amcamın eşi yengem,
- hacı aldı o ekmekleri alamazsın dedi:))
Ben ekmekleri alamadan rahmetli yengemin yanına döndüm, hani ekmekler dedi. Bende yengem böyle söyledi alamadım dedim. Gidinin ....... bak, kız baban aldı ekmekleri neden alamazsın dedi . Gitti kendi aldı ekmekleri geldi:))
Daha ertesi gün hepimiz Aksekidekilerle vedalaştık, arabalara bindik manavgata kadar izmirdekilerle seyahat ettik. Manavgat otogarında biz indik. Onlar İzmire devam ettiler, İstanbuldan gelen amcam Sakarya pamukovaya bilet aldı. Biz de Antalyaya geçeceğiz, kulakları çınlasın sağ ise, bizim kırmızı kasa alkol Antalya deposunun çalışanı Ertuğrul beye davetliyiz. Kendisi ile daima telefonda görüşüyoruz, hatta biz Trakyadan Antalya depoya bira gönderdikçe, onlarda boş kasa ve şişeleri bize geri gönderirken bana demet demet taze çiçek gönderiyordu. Depo tam çiçek seralarının yanında imiş. fabrikada kızların odalarına parça parça dağıtırdım çiçekleri, onlar hemen yakıştırma yaparlardı bir şey mi var aranızda diye:)) adam evli, benim müdürümün akrabası ve insan sevdiğinden çiçek alırsa bunu hiç dağıtır mı:)) Neyse Ertuğrul bey ve eşi çeçen kökenli bu arada.Farklı kültür insanları ile tanışmayı severim.
Manavgat otogarında amcamla vedalaştık, biz en önden bilet bulduk o pamukovaya en arkadan. Otobüsleri yan yana ters olarak düşünün en önde oturduğum yer amcamın arka beşlide oturduğu yer ile aynı hizada onu görebiliyorum. Amcam belki 4-5 defa oradan indi, babamı yanımdan indirdi, gel kardeşim vedalaşalım, helalleşelim dedi, paran varmı diye sordu. İstisnasız 4 -5 defa oldu bu vedalaşma. İlk önce onun otobüsü hareket etti sonra bizim ki. Antalyaya geçtik, Ertuğrul bey ve eşi bizi aldılar, evlerine götürdüler, ağırladılar. Akabilinde akşam geç vakitte Karpuzkaldırana halamın kızına bıraktılar. Gece orada yattık. Sabah kalktık, kahve içerken ev telefonu çaldı, ablam açtı ı ıh dedi konuşurken hep, sonra eşini yatak odasına çekti. Sonra beni çağırdılar oraya. Ablam bana
-sakın bağırayım ağlayım deme biliyorsun dayımın kalbi var ( babamın ameliyat olmamıştı daha), A.i dayım vefat etmiş cenazesini Aksekiye getiriyorlar dedi.
Ben şu satırları yazarken ağlıyorum şu an, o manavgatta pamukovaya oğluna gitmek için bizden ayrılan defalarca otobüsten inip babamla helalleşen, Akseki de iken ben toprağımı özledim deyip toprağa yatan ve kaldıramadığımız, Amcam pamukovada iniyor yol kenarında dünüşüsünün evine bir kaç adım kala bir aracın çarpması sonucu vefat ediyor.....
Ablam la ne yapacağız diye konuşmaya başladık o zaman ceptelleride yok, ablam amcamın kızlarının ( meltem mahallesinde onlar) yolda olduklarını, babamı dayısının rahatsızlandığını söyleyerek tekrar Aksekiye götüreceğiz dedi. Bu arada enişte komşuya geçti, Aksekiye evlenen kuzenim rahmetli H...n telefon açarak eczaneden bir dil altı almasını söyledi. Ablamlar ile aksekiye gittik tekrar dayının evine değilde, rahmetli H...n amcamın evine geçtik. Babam odaya geçti H...n bana dil altını verdi, bir tane elime aldım babamın yanına oturdum. Odada babamın dayısıda sapasağlam, babam burda başka biş iş var, açıklayın hele dedi. Yengem
-Mehmet, A.i çelebiyi ( kardeşe çelebi derler) kaybetmişiz, cenazesi buraya geliyor dedi.
Ben babam ağlar bağırır dedim ama benim babam kadercidir, fenalaşmadı, ilacı kullanmama gerek kalmadı, evden çıktı sokağın köşesinde karakol var şehre giren araçları oradan görebiliyorsun, basamaklarına oturdu cenaze aracını bekledi.
İzmirdekiler yol yorgunu geri geldiler. Hatta İzmir dönüş yolunda M.....a amcamın, oğlu A...a rüya görmüş, kendine gelmiş
- bizden biri ölecek demiş.
Amcamlarda kızmışlar yolculuk halindeyiz ne biçim rüya bu hayra çıksın demişler.
Cenaze geldi amcamı babam yıkadı, defnettik. Oranın adetleri farklı, ölü evine envai çeşit çiğ veya pişirilmiş yemek getiriliyor. Yengemin mutfakta adım atacak yer kalmadı tencereden, tavadan....
Oysa bizim burada cenaze sahibi cenaze günü ve ertesi günleri gelenlere yemek verir hatta 52 sinde kurban kesilir ve tekrar yemek verilir.(Balkan sınırından gelenlerin adetidir bu bizde mecburen arada kaldığımız için onlara uyuyoruz)
Erkeklerde tutulan 3 günlük bir yas olayından sonra tekrar şehrimize dönüş yaptık. Fotoğraf makinasındaki pozları tab edip eve getirdiğimizde ise çok şaşırdık. İnsana çöken bir ölüm hali vardır, dedi annem ve amcamın her pozuna ölüm hali çökmüş dedi, alıp elime baktığımda evet amcamın yüz ifadesi farklıydı fakat biz anlayamamıştık orada...
Ölenlerin hepsine rahmetler olsun.
Yaşam hikaye olmuş. Nedense düğünlerde tesadüf olabilir kötü olay olur. Ya anlaşmazlık ya hastalık ya da ölüm. Anılar insanı geçmişe gönderirken hüzün kaplıyor insanı. Sevgiler.
YanıtlaSilsevgiler,
SilAy nası omudum bilemedim.Allah rahmet eylesin..Sorularım var tabiiki cevap vermek istersen tabbi
YanıtlaSilO yengeye sonra ne oldu
O eve ne oldu sizinde hakkınız var
Ve o akrabalarınla görüşmeye devam ediyormusun
Ben böyle konular nedeniyle hep uzak duyorum hepsinden
sağol. Yenge hala yaşıyor, ev hakkında bilgim yok çünkü babam vekalşetini vermiş ,görüşmüyoruz şu an görüşüyorduk fakat en son burayı ziyarete geldiğinde ben duymadım dışarı çıkmıştım annem ve ağbim duymuş.( ağbim şekerden gözleri görmüyor du o ara) Bu fabrikatör vedalaşırken ağbim ağlamaya başlamış, o da timsah gözyaşları diye bir cümle sarfetmiş. Sanırsam fabrikaları var diye kendisinden para dilendiğini sanmış, ki öyle bir şey olamaz ben varken annem varken ağbim onlara asla muhtaç olamaz. Akrabalığı kestim ama hala instagramda beğeni yapıyorlar. Oldum olası insanlara fitre zekat dağıttılar bize 1991 senesinde bir defa gönderdiler, 92 senesinde çalışmaya başladım sizin artık fitreye ihtiyacınız yok dediler kestiler. Ondan sonra 2014 yılında babam felç olunca tekrar vermeye başladılar, ben istemedim niye gönderiyorlar bizim paraya ihtiyacımız yok dedim. Annem ve babam ayıp olur dediler, mecbur bir şey yapamadım. Bu timsah gözyaşları kelimesinden sonra birde babamdan genel vekalet almışlar onunla bir tarlada satmışlar yemişler. Bunları öğrenen annem görüşmek istemedi bende istemedim, bu seneye kadar onlara muhtaç olmamışımda bu seneden sonra mı muhtaç olacağım. Gitsin fitresini başkasına versin.
SilAyy mekanları cennet olsun hepsinin gözlerim doldu okurken :(
YanıtlaSilMiras kavgası ya da olayı diyim her ailede oluyor ama bakın işte her şey boş adam gidivermiş :( Allah rahmet eylesin hepsine...
Komik bir hikaye bekliyordum hüzün doldum :(
kesinlikle haklısın, komikleri daha önceden yazdım kuzenlerle kemer tatil anıları 2 post halinde okuyabilirsin.
SilSinir oldum şu an hepsini silip atın ..sosyal medyadan heryerden..offf nasıl bişey ya aklım almıyo şu an cidden... alsın fabrikalarıni başlarına çalsınlar
YanıtlaSilonların malından mülkünden bana ne.. kendisi söyledi 2 fabrikası olduklarını ben sormadımya.... bana insan lazım, insan olmayan değil.....
SilGerçekten çok üzücü bir anı.. Hayatın insana ne zaman ne getireceğini bilemiyoruz. Bu anı da ona güzel bir örnek olmuş. Yazıyı inanın nefes almadan okudum. Fabrikatör ve eşi çok gerdi beni ama vefat olayına gelince yavaşladım... Rabbim tüm ölmüşlerimize rahmet eylesin.
YanıtlaSilizmir anılarım hiçbir zaman neşeli değil hep üzücüdür...amin
SilNur içinde yatsınlar. Gözü doymayan ekibin de gözünü toprak doyursun.
YanıtlaSilamin Handancığım, doymaz anam bunlar doymaz hiç...
SilAllah rahmet eylesin, çok etkilendim okurken.
YanıtlaSilsağolun teşekkürler
SilAllah rahmet eylesin özlemcim. Anılar anlattıkça hafızada kalıyor ve onları anmak insana huzur veriyor...
YanıtlaSilamin güzelim anılar hep canlı kalıyor.
SilHüzünlü hikaye. insanlar paranın her şey olduğunu sanıyorlar. Yaşlanıp yanında insan olmadan paranın bir işe yaramadığını anlayana kadar. Anılarınızı çok doğal olduğu gibi yazıyorsunuz çok güzel. Allah rahmet eylesin. o sizlere vedaya gelmiş bilmeden. mekanı cennet olsun. Hülya
YanıtlaSildaha neler var neler
Sil