Roman ailesi tarafından vurdumduymaz olarak nitelenen ve İstanbul’da tek başına yaşamak zorunda kalan Tezel’in hikâyesidir. Tezel ressamdır. İlk kocası sol görüşlü bir oyuncudur. ikinci kocası ise baba parasıyla geçinen bir öğrencidir, ikinci kocasından bir çocuğu olur. Tezel kendi hayatının etrafından yansıyandan daha farklı olduğunu düşünür ve yaşadığı ihanetler sonucunda alkole sığınır. Ayşen’in babası ilhan düzenin çarpıklıklarından yararlanarak para peşinde koşan bir avukattır. Kızı Ayşen’i bu nedenle Tümgeneral Hayrettin Özkan’ın oğlu ile evlendirir. Bu düğün gecesinde romandaki karakterler buluşurlar. Aysel Ömer’i aldatmış ve sonra da affedilmiş bir kadındır. Ömer ise siyasi nedenlerden dolayı cezaevine girmiş ve cezaevinden çıkmış bir adamdır. Yeni evlenen Ayşen de siyasi nedenlerden dolayı cezaevinde yatmıştır. Ömer, çevresi tarafından muhbirlikle suçlandığı için Aysel’le bağları kopma noktasına gelmiştir. Tezel ve Ömer düğün gecesi sürekli içmektedirler. Kendilerinden kopan Aysel’i arayış umuduyla bu durumdadırlar. Aysel ise siyasi suçlardan tutuklanan Sevil’i kurtarma çabası içerisindedir. Ömer’in öğrencisi Tuncay ise sol ideolojiyi benimseyen bir şahıstır. Üniversitede milletvekili kızı Yıldız ile aşk yaşar ve onun babasının sunduğu olanaklarla yurtdışına gider. Bir düğünde toplanan misafirlerle Türkiye’nin o dönem bir panoraması çizilmiştir.
KİTAP HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİM;
İlk kitap yarı yarıya
Aysel'in ölmeye yattığı otel odasında geçiyordu. Onun zihninden geçenleri
okuyorduk, güzeldi.
2. kitap ise bir düğünün gecesini anlatıyor, yani kitaplar az vakitte
yaşananları anlatıyor.
(Dar Zamanlar)
Sırada Hayır kitabı var…
KİTAPTAN ALINTILAR
İnsanlar değişir. Her bir biçimde. Her bir yöne doğru.
*****
İçmiyordum. Kafamdan, bilgimden başkaları daha iyi yararlanabilsin diye. Sigarayı da bırakmıştım hatta. Beynimi uyuşturuyordu.
*****
İnsan yüceymiş, insan direnirmiş, insan yönetirmiş…. Gördük. Para yönetir, silah yönetir, yönetir tomsonların ucu. Sen orda saf saf insanlığı yönetiyorum güzellikle, barışla, sevgiyle derken, başkaları üstüne bir fiske şeltoks sıkıyorlar, işin tamam.
*****
Benim asıl ümidim ümitsizliğimdir! Mutluluksa mutsuzluğun bilincinde olmaktır.
*****
İnsan kendinden hiç umudu kesmemeli hiç.
*****
Bak işte şu an, kendisinin olsun, başkalarının olsun yanlışlarınızı unutmanın tam sırası. Hatta o yanlışları sevmenin. Yanlış insanlıktır.
*****
Önemsenmek ne güzel.
*****
Ama şuramda bir bulantı. Gitmiyor, geçmiyor. İnsanlar arasında durmadan mikrop gibi yayılan bir hastalığın bulantısı bu. Kuşku ve güvensizlik. Bunları böyle böyle düşünmek zorunda kalışım… Yoklaya yoklaya yaklaşmak herkese. Şu anlamda ya da bu anlamda… Adımları hesaplı atmak. Yürekleri hesaplı açmak. Açık olmamak. Her gün biraz daha kapanmak. Her gün biraz daha köstebekleşmek, tilkileşmek, böcekleşmek….
*****
Sessizlikler beni her zaman üşütür. Kötü üşütür.
*****
Özgürlük gibi haklılık da görece bir şeydir.
*****
Hüzün gözleri irileştirir, sevinçse kısar küçültürmüş.
*****
Hayatta piştiği gibi kitapta da pişmeli insan.
*****
Allah bilir sen aşkın insan yüreğine kendiliğinden girerek kendiliğinden çıkıp gidecek bir şey olduğunu düşünürsün en çok. Bir de sevdalanmaktan utanırsın, bunu kim öğrettiyse!.. Utanılacak olan sevdalanmak değil be oğlum. Utanılacak olan, her şey için savaşan birinin, söz sevdaya geldi mi, orda savaşmaya yan çizmesi.
*****
Sevda gerçek sevda hastalıklı vıdıvıdıları kaldırmaz, anladın mı? Ona sağlıklı hücreler gerek. Daha sağlıklı kılmak için.
*****
Ne yaparsan yap, insan gibi yap, kendinden kaçmadan yap. Yalnız başka güçlüklerden değil, kendi güçlüklerinden de kaçmadan yap. Devrimse de, sevdaysa da. Birini iyi yapan ötekini de iyi yapar zaten….
*****
Ağla be ulan! Ağla hergele! Ağlamayandan insan mı olurmuş.
*****
Hayatın insan ömrü için sürprizlerle dolu olduğunu unutma.
*****
Aşk insana daha büyük bir mücadele gücü, daha büyük bir kuvvet veriyormuş. Ve ne yalan söylemeli insan kendini biraz da fazla beğenmeye başlıyormuş.
*****
İnsan duygu gölüne balıklama ne zaman dalacağını önden hiç kestiremez. Bunun için en uygun zaman, gerginliğin en uç noktaya vardığı anda sevginin de en uç noktaya vardığı an olmalı.
*****
Gülünce sen bin kat daha güzelsin.
*****
İnsan bir yere girer, olduğu gibi de çıkar. Üstüne bulaştırmaz bulaştırmak istemediğini.
*****
İnsanlararası sevgisizlikten yıldım.
*****
Yalnızlığı göğüslemek herkesin kolay başarabileceği bir iş değil.
*****
Git me kal! Ben her şeyden korkar oldum.
*****
İnsanlar bu sıralar kendini sürekli denetlemeli. İçinde ürküntü biriktirmemeli. İçini durmadan yoklamalı insan…. Durmadan sınamalı. Güven bir kez gitti mi, kolasy kolay geri gelmez.
******
Acılı günlerin, acılı bir tek gecenin örselediği kimseleri sayın! Bu duyarlılığı yaşayanlara, kendinden hesap soranlara saygı duyun ey insanlar.
*****
Değişmenin yaşı olmaz.
*****
Kibir küçüklüktür. Ahlaklı insan kendini olduğundan fazla görmeyendir.
*****
KİTAPTAKİ ŞARKILAR;
https://www.youtube.com/watch?v=b5MCHr_t8tA
https://www.youtube.com/watch?v=LQA4bKB5kwA
https://www.youtube.com/watch?v=_al2KdAoSjc
Biraz ağır bir kitap gibi.
YanıtlaSilsayılır ama okunabilir.
SilTam ben de yazacaktım kitap ağır gibi duruyor diye :) Dar zamanda kafadaki düşünceleri anlatan ama bir bütünlük yakalayan kitapları ayrı seviyorum gerçi...
YanıtlaSilbiraz zor ama okuması zevkli
Sil"İnsan kendinden hiç umudu kesmemeli hiç."
YanıtlaSilkatılıyorum :)
hepimiz katılıyoruz buna
SilKapağı dikkatimi çekti
YanıtlaSil1980 basımı kütüphaneden:)
Siledebiyatımızın en iyilerinden vee benim de en sevdiğim ilk beş roman arasında :)
YanıtlaSilsenin tavsiyenle okuyorum zaten deep bir tek hayır kaldı okumadığım
Sil