OKUDUKLARIM 41 BALIKÇI VE OĞLU

17 Temmuz 2021

 

 

Toplumsal konulara duyarlılığı ile tanınan edebiyatçı ve fikir adamı Zülfü Livaneli, bu kez Ege balıkçılarının ve hayal kurmaktan bile mahrum bırakılan göçmenlerin kaderine eğiliyor. Usta edebiyatçı Livaneli, Balıkçı ve Oğlu ile son yılların en can yakıcı ve büyük dramı “göçmenliği” balıkçı Mustafa, Mesude ve Samir bebek üzerinden anlatıyor. O güne dek sıcak evlerinde televizyondan izledikleri haberlerden aşina oldukları ölü insan bedenleri ve yarı ölü bir bebek evliliklerinin tam ortasına düşerek bir bomba etkisi yaratıyor; aile ilişkilerini bambaşka bir çehreye büründürüyor. Balıkçı ve Oğlu, Ege’nin tarihinden bugününe, balık çiftliklerine ve rant hırsıyla dağlara, kıyılara saldıran şirketlerin yarattığı ekolojik yıkıma dair çok şey söylüyor. Bunun ötesinde göçmenlerin bir bilinmeze doğru göze aldıkları yolculuğu, hayatta kalma çabalarını ya da ölümü; kısacası “deryaya yakın, dünyadan uzak” yaşamlarını odağına alıyor. Livaneli’nin belki de en şiirsel romanı olan Balıkçı ve Oğlu; aile, aşk, ebeveynlik, evlat, kadın dayanışması, dostluk, göç, doğa üzerine çağdaş bir epope. Zülfü Livaneli’nin, uzun bir aradan sonra yazdığı ve heyecanla beklenen yeni romanı Balıkçı ve Oğlu, ustalıkla seçilen tasvirlerle okurun zihninde capcanlı bir anlatı oluşturuyor.

 

KİTAP HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİM;

Zülfü LİVANELİ’nin okuduğum 6. Kitabı. 135 sayfalık kitap içerİsine bir dünya sığdırmış. Tüm dünya ülkelerinin sorunlarının başında gelen ‘’göçmenler’’ ve onların hayatları, rant uğruna talan edilen doğa, kirletilen denizler, savaş ve göç nedeniyle paramparça olan aileler ….

Şiddetle tavsiye ediyorum. Mülteciler hakkındaki düşünceleriniz kesinlikle değişecek.

 

KİTAPTAN ALINTILAR;

Deniz ekmek kapısı, deniz hayat, deniz sevgili, deniz zalim, deniz suskun, deniz sevecen, deniz öfkeli. Bazen acından öldürür balıkçıyı, bazen de verdikçe verir. Deniz her olta sallayana, her ağ atana teslim etmez kendini. Her balığın mevsimini, yerini, geçiş noktalarını, oltasını, yemini, ağını, tutma tekniğini bileceksin tabii. Bazen, sandalla gezdirdiği meraklı adam gibi acemi şansı tutar ve karnından oltaya takılmış kocaman, kırmızı bir kırlangıç balığı da düşer tekneye ama öyle bir şand çok ender gelir.

*****

Mustafa Allah’la kendi dilinde konuşmanın daha doğru olduğuna inanırdı.

*****

Tosbağa kabuğundan çıkmışta onu beğenmemiş.,

*****

Deniz insanı denizde kalmalıydı, kara insanı karada.

*****

Uyurken kimseden zarar gelmezdi ama uyanıkken insanların şeytandan bir farkı yoktu. Nedense herkes birbirinin açığını arardı, hep tanıdıkları insanları konuşurlardı. Hele küçük yerde dost gibi görünenlerin bile arkandan söylemediği laf kalmazdı.

*****

Çiçeğe dokunuşu çiçekten güzel.

*****

Zaten dünyayı erkekler bozar,savaş çıkarır, felaketlere neden olur, kadınlar ise hayatı devam ettirir, yaraları sararlar.

*****

 

 

KİTAPTAKİ MÜZİKLER;

https://www.youtube.com/watch?v=_R8KG3pC4nc

https://www.youtube.com/watch?v=47jUOwtHPrc

https://www.youtube.com/watch?v=6mO86-jTSlM

 

 

 

4 yorum:

  1. Ben de çok beğendim 👏😊🤚

    YanıtlaSil
  2. Seviyorum Livanel kitaplarını. Hem dili harika, akıp gidiyor. Hem de içeriği yüreğe dokunuyor.

    YanıtlaSil