Bazı meseleleri ancak bilebildiğimiz ya da görebildiğimiz kadar seziyoruz. Mesela şimdi ben, gecenin bu vaktinde cama yapışmış şu yaprağı bir tabanca olarak görüyorum. Demek ki göz yanılıyor. Oysa yanılan sadece göz mü? Kulak yanılmaz mı, eller yanılmaz mı? Hele zihin… EN çok da zihin yanılır şu dünyada. Benim zihnim de pekâlâ yanılıyor olabilirdi. O halde kim verecek bu zor kararı? Böyle bir kararı verme sorumluluğunu iki kişinin omuzlarına yüklemek ne kadar uygun? Aslında buradaki gerekçe belli; çünkü o, sizin bebeğiniz olacak. Derdini sıkıntısını, acısını, kederini, mutluluğunu yahut gururunu siz yaşayacaksınız da ondan.
Karar size ait…
KİTAP HAKKINDAKİ DÜŞÜNCEM;
Karantinanın ilk günü kısa kısa öykü okuyayım dedim, elimi bir attım doktorlardan öyküler kitabı çıktı karşıma. Kısa öykülere ayrılarak yazılmış bir kitap. Hem dili bakımından akıcı hem de anlatılan konular olsun hep bizim kültürümüze ait ışıklar tuttuğu için bir çırpıda okunacak kitaplar arasında. Hastane yaşamını, doktorların başına gelebilen olayları hem mizahi hem de eleştirerek uygun uslüpla anlatıyor.Tıp haricinde başka öyküleri de içinde barındırıyor.
KİTAPTAN ALINTILAR;
Nezaket, ınsan evladının en mühim vasıflarından. Ceket yakasına iliştirilmiş bir gül gibidir nezaket; yokluğu belki pek fark edilmez ama varlığını herkes takdir eder.
*****
Mesleğini seven insan prensipli olur, ilkelerine bağlı yaşar.
Mesleğini seven insan prensipli olur, ilkelerine bağlı yaşar.
*****
Şefkat kıymetliydi; kimde olursa olsun kıymetliydi.
*****
Yanacak çamın kokusu altı ay evvelinden duyulur derler.
*****
Taş sürtüne sürtüne yıntulurdu.
*****
Baca eğride olsa dumanı doğru tüterdi.
*****
Ahlaki davranmanın her zaman bir bedeli olacaktı. Bir davranışın ahlaki değerini belirleyen şey, belki de bir bedel ödemekti.
*****
Bir sonuca varmayı umut ettiğimiz zamanlarda, hele bir de işin içinden çıkamıyorsak neden anamızı babamızı hatırlarız?
*****
Bazı meseleleri ancak bilebildiğimiz ya da görebildiğimiz kadar seziyoruz.
*****
Kibar insanlara tesadüf etmek ne büyük bahtiyarlık.
*****
Müşteri nimeti ile gelir, başka bir esnafın rızkını çalmak olmaz.
*****
Toprağa düşünce buğday, denize düşünce inci olacak türden, dürüst bir adamdır o.
*****
Bir tane tanrı vardır, o da Allah'tır, gerisi hep şirktir.
*****
Yüreğinde vicdan taşıyan hiç kimse, kayıtsız kalamaz çevresindeki kötülüklere, acılara. Sessiz kalamaz inleyen canların gönül kırıklıklarına.
*****
Ölüm haktı, ayrılık mukadder, miras helal.
*****
Ölüm birini çekip aldı mı aramızdan ki bu giden hele bir kadınsa, onun mutlaka bir çiçek mirası olurdu torunlarına.
*****
Başa bir zulüm gelince incinen yalnızca insanın ruhu, bedeni ya da onun fiziki sahiplikleri olmuyor. Esas yaralanan ve geri dönmeyecek şekilde elden kayıp giden şey, o kişinin hayalleri oluyor; gönlünün sıcaklığı, miras diye atalardan devraldığı soyut değerleri ve umudu oluyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder