OKUDUM 2022/102 DİLİN AFETLERİ 2. KISIM

 

 

 

LANET ETMEK

 

Allah Resulü (s.a.v.) mümini tarif ederken;

O lanet edici değildir.

Allah sana lanet etsin, Allah'ın gazabına uğrayasın, yerin cehennem olsun, şeklinde beddua etmeyin.

Lanet edenler, kıyamet gününde ne bir kimseye şefaat edebilirler ve ne de şahit olurlar.

Peygamberimiz (s.a.v.)

 

Kardeşlerin aleyhinde şeytana yardımcı olma!

Kimse kimseyi ne küfürle ne de fısıkla suçlamasın. Çünkü o kişi, suçlayanın dediği gibi değilse, o suç suçlayana döner.

Bir kişi, başka bir kişinin küfrüne şahitlik ederse, muhakkak onlardan biri o küfrü alır. Eğer kafirdir dediği kişi hakikaten dediği gibi ise, bu hüküm doğrudur. Eğer kafir değilse, başkasını tekfir ettiğinden dolayı kendisi kafir olur.

Peygamberimiz (s.a.v) 

 

Sakın ölülere küfretmeyin. Çünkü onlar daha önce Allah'ın huzuruna gönderdikleri amellerinin üzerine gitmişlerdir.

Hz. Aişe

Ölülere sövmeyin. Çünkü siz bu sövmekle dirileri üzmüş olursunuz.

Ey insanlar. Ashabım, arkadaşlarım ve dünürlerim hakkında beni koruyup gözetiniz. Onlara sövmeyiniz. Ey insanlar! Kişi öldüğü zaman onun hayırlı taraflarını anınız.

Sana lanetçi olmamanı tavsiye ederim.

Peygamberimiz (s.a.v.)

 

Bir mümine lanet okuyan onu öldürmüş gibidir.

Mazlum kimse zalimin zulmüne karşılık verecek kadar beddua etse bile kıyamet gününde zalimin hakı onun yanında fazla kalır.

 

ŞİİR

 

Sizden birinin karnının içine şiir dolmaktansa irin dolması daha hayırlıdır.

Allah'ın zikri şiirden daha hayırlıdır.

 

ŞAKA YAPMAK

Gülmesi çok olanın heybeti azalır. Mizah yapan kıymetini kaybeder. Kim bir şeyi fazla yaparsa onunla tanınır. Konuşması fazla olanın hatası çoğalır. Hatası çok olanın hayâsı azalır. Hayâsı azalanın takvası azalır, takvası azalanın kalbi ölür.

Hz. Ömer

Eğer benim bildiğimi bilseydiniz, muhakkak çok ağlar çok gülerdiniz.

Peygamberimiz (s.a.v.)

 

Ben her ne kadar sizinle şakalaşırsam da haktan başkasını söylemem.

Merhamet etmeyene merhamet edilmez.

Peygamberimiz (s.a.v.)

 

ALAY ETMEK

 

Ey iman edenler! Bir kavim ( bir başka) kavimle alay etmesin, belki kendilerinden daha hayırlıdırlar; kadınlar da kadınlarla (alay etmesin), belki kendilerinden daha hayırlıdırlar. Kendi nefislerinizi ( kendi kendinizi) yadırgayıp küçük düşürmeyin ve birbirinizi olmadık kötü lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir isimdir. Kim tevbe etmezse, işte onlar, zalim olanların ta kendileridir.

 Hucurat 49/11

 

Benim şu kadar veya bu kadar menfaatim olsa bile birinin taklidini yapmak hoşuma gidip beni sevindirmez.

Peygamberimiz (s.a.v)

 

Eyvah bize! bu kitaba ne oldu ki, küçük ve büyük bırakmadan her şeyi sayıp dökmektedir.

Kehf 18/49

 

 Kim (müslüman) kardeşini işlediği günahından tevbe ettiği halde o günahtan ötürü ayıplarsa, o kimse ölmeden önce o günahı işlemekle cezalandırılır.

 

Belki (alay ettikleri kimseler) kendilerinden iyidir.

Hucurat 49/11

 

SIR İFŞA ETMEK

 

İki kişinin veya belirli sayıdaki bir topluluğun kendi aralarındaki konuşmaları, gizli tutulması gereken bir emanettir.

Peygamberimiz (s.a.v.)

 

YALAN VAATTE BULUNMAK 

 

Ey iman edenler, sözleri yerine getiriniz.

Maide 5/1

 

Vaat vergidir.

Vaat, borç gibidir veya daha üstündür.

Peygamberimiz (s.a.v.)

 

Muhakkak İsmail vaadinde sadıktı.

Meryem 19/54

 

3 Haslet vardır. Kimde bu üç haslet bulunursa o oru. da tutsa, namazda kılsa ve ben müslümanım da dese yine münafıktır.

1- konuştuğu zaman yalan söylerse

2- Söz verdiği zaman sözünü yerine getirmezse

3- Kendisine bir şey emanet edildiğinde hainlik yaparsa

 

4 Haslet vardır, kimde o dört haslet bulunursa, o kimse münafıktır ve kimde o dört hasletten biri bulunursa, o kimsede münafıklıktan bir haslet var demektir. Ta ki, o hasleti bırakıncaya kadar.

1- Konuştuğu zaman yalan söylerse

2- Söz verdiği zaman cayarsa

3- Ahdettiği zaman hile yaparsa

4- Başkasıyla cedelleştiği zaman yalan uydurursa

Peygamberimiz (s.a.v.)

 

Söze sahip çıkmamak, kişinin söz verip o sözü yerine getirmek niyetinde olduğu halde herhangi bir engelden ötürü sözünü yerine getirememesi.

Peygamberimiz (s.a.v.)

 

YALAN VE YALAN YERE YEMİN ETMEK

 

Yalandan sakınınız. Çünkü yalan, fısk ve fücurla beraberdir. Bunların ikiside kişiyi cehenneme götürür.

Muhakkak ki yalan, ateşin kapılarından bir kapıdır.

Kul yalan söylemek ve yalancılıkla meşgul olması sebebiyle Allah katında yalancılardan sayılır.

Kul yalan söylemesi ve yalancılıkla meşgul olması sebebiyle Allah katında yalancılardan sayılır.

O iki kişiden biri hem günahı, hem de yeminin kefaretini yüklenmiş oldu.

Yalan rızkı eksiltir.

Peygamberimiz (s.a.v.)

 

Üç sınıf vardır. Kıyamet gününde Allah onlarla konuşmaz ve onlara (rahmetle) bakmaz:

1- sadakasıyla minnet eden (başa kakan)

2-Yalan yemin ile malını satan

3- Kibir ve gururdan ötürü eteğini yerlerde sürükleyen.

Peygamberimiz (s.a.v.)

 

Allah'a yemin eden bir kimse, yeminine sivrisineğin kanadı kadar bir yalan bulaştırırsa o yaptığı kıyamete kadar kalbinder bir leke olarak kalır gider.

Peygamberimiz (s.a.v.) 

 

 Üç sınıf vardır. Allah Teala onları sever:

1- Bir grup arkadaşının için de bulunup (düşmana karşı) göğsünü, ölünceye kadar veya Allah kendisine ve arkadaşlarına bir yol açıncaya kadar geren kimse,

2- Kendisine eziyet veren kötü bir komşusı olduğu halde ölünceye veya göç edinceye kadar sabredip onun eziyetine göğüs geren kimse,

3- Arkadaşları ile yolculuğa veya düşman üzerine giden, yolculuğun kendilerini yorduğu, herkesin yatıp dinlenmeyi arzuladığı bir zamanda, arkadaşları yatarken bir kenara çekilip namaz kılan, arkadaşları uyanıncaya kadar ibadetle meşgul olan kimse.

Peygamberimiz (s.a.v.)

 

Üç grup da vardır ki, Allah Teala onlara buğzeder.

1- Fazla yemin eden tüccar

2- Gururlu fakir

3- Verdiğini başa kakan cimri.

Peygamberinmiz (s.a.v.)

 

Yalanı ancak Allah'ın ayetlerine inanmayanlar uydurur. İşte bunlar asıl yalancı olanlardır.

 

Üç sınıf vardır ki, Allah onlarla ne konuşur, ne onlara iltifat eder ne onları över ve ne de kalplerini temizler. Onlar için elem verici bir azap vardır;

1- Zine eden evli veya yaşlı kimse

2- Yalan söyleyen padişah

3- Gururlu fakir

Peygamberimiz (s.a.v.)

 

Bana altı hasletle kefil olunuz, bende size cennetle kefil olayım.

 

1- Sizden birisi konuştuğu zaman yalan söylemesin.

2- Söz verdiğibzaman sözünden dönmesin

3- Emin sayıldığı zaman hıyanet etmesin.

4- Gözünü haram bakıştan korusun.

5- Zinadan korusun kendini

6- Ellerini zulümden uzak tutsun

Dört haslet vardır. Bunlar sende bulunursa, senin dilinden ne çıkarsa çıksın sana zarar vermez. O dört haslet şunlardır;

1- Doğru konuşmak

2- Emaneti korumak

3- Güzel Ahlak

4- Yemekte afiflik

Hz. Peygamberin (s.a.v.) yalanın hiçbir şekline ruhsat verdiğini duymadım, ancak 3 yer müstesnadır.

1- Kişinin, müslümanların arasını bulmayı ve ıslah etmeyi kastettiği söz.

2- Kişinin savaş halinde müslümanların faydası için söylediği söz.

3- Kişinin hanımına, hanımın da maslahat için kocasına yalan söylemesi.

Yalanın hepsi, Âdemoğlunun defterine yazılır. Ancak iki Müslüman'ı barıştırmak için yalan söyleyen kişinin yalanı müstesnadır.

,Peygamberimiz (s.a.v.)

Kişinin imanı, kendisi için sevdiğini (müslüman) kardeşi için de sevmedikçe ve şakalarında yalandan korunup sakınmadıkça kamil olmaz

Peygamberimiz (s.a.v.).

Kişinin kendisini soyundan başka bir soya nispet etmesi veya uyku halinde görmediğini gözleriyle görmüş gibi anlatması veya benim ağzımdan yalan söylemesi, yalanın en büyüklerindendir.

Peygamberimiz (s.a.v.)

Rüya hususunda yalan söyleyen bir kimseden kıyamet gününde iki arpayı birleştirmesi istenir. Oysa hiçbir zaman iki arpayı birleştiremez.

Peygamberimiz (s.a.v.)