SÖYLEYECEK HİÇ BİR SÖZ DUYGULARI ANLATMAYA YETMEZ.

14 Şubat 2023

 

 
Saatleri bile zamanı göstermiyor ki, yürekler acısını göstersin. Zaman durmuş olabilir ama hayat akıyor. Geride kalan canları kurtarmak, onlara yaşama alanı sunmak acılarını bir nebze olsun azaltır diyorsun ama o da olmayacak.
 
Hayattayken insanca yaşamayı unutmayın. 
Bir bakmışsın saat üç, bir bakmışsın saat hiç.
Özdemir ASAF 
 
Böyle bir yıkım felaketini deprem olarak görmedim ama patlama olarak gördüm. İlk iş hayatına atıldığım fabrikadaydı o tür bir enkaz yığını....
Yemekhanenin altını atık su deposu yapmışlar, metan gazı sıkışması sonucu tamda  öğle yemeği vakti patlamıştı, hatta bende hergünkü gittiğim saatte gitseydim o patlamada vefat etmiş olabilirdim. 15 dakika önce erken gitmem sonucu orada olmadım. Tıpkı depremdeki gibi hasar gördü bina, ortada bir havuz açılmıştı ve kaynar su vardı, insanların bir kısmı oraya düştü dediler o kısma bakmadığımı hatırlıyorum. Fakat enkazdan çıkarılan 84 kişinin araçlarla hastaneye taşınmasını gördüm, ölmüş olanların ise (31 kişi) bir çöp cuvalı gibi basket sahasına atıldığına şahit olmuştum. 
Benim için hayata bakış açısı değişmişti o an, anlık yaşadığın diğer herşeyin önemsiz olduğunu bildim ve hayatımı onun üstüne kurdum. Ben anlık yaşadım, geçmişe dönüp neler yaşamışım hatırladım, ama gelecek için şunu da yapmalıyım veya şuna da sahip olmalıyım demedim hiç....
Gelecek diye birşeyin olmadığını gayet güzel anlamıştım.
Şu andan sonra depremden kurtulan kişilerinde aynı düşüncede olacağını düşünüyorum. Umarım psikolojik olarak ta en kısa sürede düzelirler. 
Bu dünyanın malı mülkü, eşyası, kıyafeti hepsi boş.......

Hayatımızda unutamayacağımız karelerden bazılarınıda bu depremden edindik.


Herşeyden önce yardım seferberliğinde hemen birlik olduk fakat, dağıtım konusunda başarılı olamadık. 
Gönderilen yardım kıyafetleri yerlerde idi mesela...
Ya da bir abiye kıyafet gönderdik!!!!!!!!!!
Ya da kullanılmış iç çamaşırı!!!!!!!!!!!!!!!!!
Oysa ordaki kardeşimin bir yanındayım hissiyatı verecek bir harekete ihtiyacı vardı?
Kullanılmış iç çamaşırının yada abiye kıyafetin hangisi bu değeri o kardeşime yükledi.
Yardım araçlarına her bir tırına 1-2 jeneratör, hilti, demir kesme, balyoz gibi araçlar eklenemezmiydi?????????*
Ya da alkollü içecek firmasının önerdiği montlar reddedildi, neden reklam var diye???
Acaba ÖTV 'nin haram ve helal kısımları nasıl ayrılıyor onu merak ettim?
Yağmalama olaylarına ne demeli?
Yada inşa edilen binaların ölçüm değerlerinin saklandığı binanın yıkılması ve suçluların örtbas edilmesi?
 
 


Bu da benim unutamayacağım bir foto oldu. 
Oysa bildiğim kadarı ile (kendimizden biliyorum) her aracın bir seferberlik halinde nerede kullanılacağı bilgisi ve yazısı var insanlarda. Burada depremden etkilenmeyen illerden 20-25 araç getirilip bu cenazelerin onlar ile taşınması mümkündü. Zaten malzemeden çalan müteahhitin enkazında ölen canlarımız bu son yolculuğu hakettimi?
Kefen sarılmadan gömülenler hakkında ise hiç konuşmuyorum.


Eli öpülesi insanlar, kaç kişiyi enkazdan kurtardılar bilmiyorum ama hepsi teşekkürü hakediyorlar...
 

Bir diğer öpülesi
kurtarıcılar....

 
Yolunu kaybeden yardım tırlarını köye ulaştıran canlar siz bir zeka küpüsünüz...
Sevgi iyileştirir...


Düşman bildiğimiz ülkeler de dost ülkeler gibi yardımıza koştular sağolsunlar. 

İşte madencilerimiz konakladığı okula bıraktıları bir not;
 
Maden ekibi, Hassa ilçesinde çalışmalarını sürdürürken bir süre Mehmet Akif Ersoy İlkokulu'nda konakladı.

“Burada, depremin öğrencisiz bıraktığı sınıfların birinde tahtaya not yazan madenciler, duygu dolu bir mesajla anlamlı istek ve tavsiyelerde bulundu “Bizler Zonguldak madencileri, sizler için buradaydık. Acınız acımızdır. Hayat paylaştıkça güzelleşiyor. Bizler sizin sınıflarınıza, siz yokken yokluğunuzu aratmadık. Şunu çok iyi bilmenizi istiyoruz, haberinizi alır almaz hiçbir dakika düşünmeden ailemizi geride bırakarak enkaz bölgesine ulaştık. Kiminizin annesini, babasını, dedesini, ninesini enkaz altından aldık. Keşke elimizden daha fazlası gelebilseydi. Hepinizi çok seviyoruz.

Sizlerden bir isteğimiz var, derslerinize iyi çalışın, aranızdan çok iyi mühendisler çıksın ki güzel sağlam binalar inşa edin. Edin ki başka analar, babalar, çocuklar ağlamasın, yetim öksüz kalmasın. Sizlere güveniyoruz. Öğretmeninize güvenin ve ona sıkıca sarılın.

Not: Sevgili öğretmenim bizler sınıfları, okulu kullandık. İmkanlarımız doğrultusunda temiz bırakmaya çalıştık. Ne yazık ki, su ve elektrik olmadığından biraz kirli bırakmış olabiliriz. Hakkınızı helal edin. TTK Üzülmez.”



Şehrimden de deprem kayıpları var, bir aile tamamen yok oldu asker götürmüşler enkazdan sağ çıkamadılar.
Bir belediye çalışanımız oğlu ile birlikte orada imiş ...
Birde 182. saatte kurtarılan Kaan var akraba ziyareti için orda imiş..
Şu anda ilk etapta 30 aile için lojmanlar hazırlandı, gelecekleri bekliyoruz..

 
Biliyorum ki oraya gitmesekte hepimizin ruhu göçük altında kaldı.
Ve siz o kadim şehirleri ziyaret edenler çok şanslısınız. Çok istiyordum görmek ama, sağlık sorunları nedeniyle gidemedim..


12 yorum:

  1. Bence yazınızın can alıcı noktası madencilerin bir okulda sınıfa bıraktıkları nottan alıntılar idi. Bir duyarlılık örneği, ne güzel bir ifadeyle yazılmış.
    Bu hafta "Ağaç Ev Sohbetleri-182' de ben de "Deprem sonrası eğitim- öğretim durumu" nu konu etmiştim.( Blog listenizde uçun kuşlar'ı göremedim.)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba hocam kurtarıcıların hepsinin yüreklerimizde bir imzası var inanın. Ağaç ev sohbetlerini şimdi gördüm bloğunuza uğradım yorum bıraktım. Bloğunuzu eklememişim hemen ekledim..
      Saygılar,

      Sil
  2. Ellerine sağlık, olayın tüm boyutlarını ve duygularını tarihe not düşen enfes bir yazı olmuş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu acı yaşayanların dilinden olsa farklı farklı hikayeler çıkar, ama evden gözlemleyebildiklerim bu kadar...
      Keşke yaşanmasa idi...

      Sil
  3. Beni de en çok kızının elini bırakamayan baba etkiledi. Ah, ah... Bari bundan sonrasını doğru yapsak da o şehirlerimizi geri kazansak.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet oda etkileyici ajandama yağıştırdım onu tarihle ilgili günlere..
      Tarihi bir şehir nasıl geri kazanılır, cami bile kilise bile yerle bir olmuş eskisi gibi olmaz..

      Sil
  4. "Biliyorum ki oraya gitmesekte hepimizin ruhu göçük altında kaldı." şu o kadar doğru ki... Madencilerin kömür için değil ömür için geldik yazıları da beni ağlattı ya...

    YanıtlaSil
  5. Doğru ve ayrımcılık yapılmadan organize bir şekilde çalışılabilseydi çok daha fazla insan kurtulabilirdi. Yine de çabalayan herkesin eline sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle haklısınız çabalayanlar gerçekten yürekten alkışlanmalı

      Sil
  6. bu olay hepimize çok ağır geldi.

    YanıtlaSil