Çocuksu büyüklerin pencerelerinden sarktığı evler; anımsanmayı bekleyen geçmiş parçalarının mandallarla tutturulduğu iplere gerili balkonlar; parke taşlarında boş konserve kutularının yuvarlandığı, duvarları plastik top sesleriyle dövülen, şen çığlıklı mahalleler; bir koşu gidilen tezgahı sakızlı bakkallar... ama zaman O zaman değil.
Zamanı avuç avuç kuru yapraklar gibi havaya savurdu çocuklar. Duvar saatinin rakamları söküldü; kuşlara döndü, uçtu saatler. Büyüdü geçmiş. Erkekliğin zulmünü keşfetti oğlanlar. Kaybetmeyi reddeden kadınlara ait dünyalara açılıyor artık kapılar.
Meliha Yıldırım’ın açtığı kapının eşiğindesiniz: yenilgi bilmez kadınlar kucaklayacak sizi, Fikriye ile Latife’nin yanından geçeceksiniz, Tanzimat edebiyatçılarına kulak misafiri olacak, hayatın tesellisini bir sahil berraklığında arayanlara dönüşeceksiniz belki de. Gündelik telaşlarınıza aşina, yaşantınızda saklanıp kalmış mucizelerin peşinde, zamanın sınırlarını bilen, yüreğinize komşu öyküler.
KİTAP HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİM;
14 Tane öyküden oluşan güzel bir çerez kitaptı.
KİTAPTAN ALINTILAR;
Geçmiş unutulduğunda yok mu olurdu?
******
Boynuma sarıldı. Kendi kokumu hissettim. Çocuk kokumu. İnsan kendini özler mi?
******
Geçmişimle özgürleşmeye çalışırken mutsuzluk ipinin ucunu çözmek, ikisine de " Bakın buradayım, mutluyum, yine sizlerleyim.
******
Sır, insanın elbisedir, bazen kendine bile sırlı konuşmalısın.
******
Sevdikçe yok olmak, daha çok sevmek, daha da yok olmak! Zaten verem, aşıkların hastalığı değil miydi?
******
(Zaid:Artan. Fazlalık. İlâve olunmuş. Lüzumsuz, gereksiz.)
Zaidi aşağı görürsün ama Elif de zaiddir. Unutma! Kur'an onunla başlar. Hiçbir eklemeyi küçük görme.
******
İnsanın kaderi kendinden önce gider miydi?
******
Yapbozdan tek farkımız herkes herkesin yerini doldurabilir. Hiç kimse yeni yerleştiği yerde eğreti değildir. Kendi kalıbıyla o boşluğu tamamlar. Fakat daha yerleşmeden başka yere heveslenir, elindekinin kıymetini bilmezse, kendini bir anda yapboz tahtasının dışında bulur.
*****
Herkesin bir bilançosu vardır bu hayatta. Marifet ona artı yansıtmaktır. Hangi yoldan gittiğine değil, hayat sonuca bakar.
******
Deniz herkese ayrı verirdi mavi boncuğu. Hepsi de sadece beni çağırdı, beni sardı, benim ruhuma iyi geldi sanırdı. Ruhuna bir kaçtı mı insanın, peşine takar getirirdi onu dalgaların arasına.
KİTAPTAN MÜZİKLER;
https://www.youtube.com/watch?v=hy2X6cWi1Is
Uzun soluklu kitaplardan sonra böyle çerezlik kitaplar çok iyi geliyor bana. Kitap önerisi ve alıntılar için teşekkür ederim.
YanıtlaSilBir şey değil
SilÖykü kitaplarını seviyorum, bu aralar pek hoşuma gidiyorlar.
YanıtlaSilKısa okumalar ruha çiçek açtırıyorlar
Sil