SEVGİ HER DERDİN DERMANIDIR

Sabah her zamanki saatte kalkıyorum, şeker ölç, insülün yap, tost yap, kahvaltı hazırla derken saat 8 oluyor. Bu arada son zamanlarda tostta da kekiğe dadandım. Ekmekleri yağladığımda biraz yağ erisin hemen kekiği serpiyorum. Onlar kahvaltı ederken ben biraz telefonda dolaşıyorum. Bu gün sabah erkenden gazete lazım oldu bakkala gittim. 

Babamın sağlığında her gün evimize gazete girerdi. Hatta odunluk gazete dolu diyebilirim. 

Bizim ahşap bir erzak dolabımız var. Annem kışlıkları bir gözden geçirelim dedi. Dolabı temizleyeceğiz yani. Rafların gazetelerini değiştirelim dedi. Ama odunluktakileri kullanmayalım şimdi onlarda kedi filan gezmiştir deyince mecburen bakkala gidip yeni gazete almak farz oldu. Elime para aldım hemen bakkala, ilk önce bu 2 gazeteyi aldım ama okumak için:)) raflara sermek için Hürriyet gazetesi aldım. Eve geldim ilk önce dolabı boşalttık. Çay, bulgur vs indi aşağıya amanın oda ne buzdolabı poşeti dolu orası:)) oysa ben yeni almıştım arkalarda kalmış görememişim. Bir de yeşil mercimek fazla annem alma dedi, bol bol köftesini yapacağız artık. Rafları sildik, tekrar gazete kağıdı serdik. Ne görelim pirinç böceklenmiş. Fazla kullanmıyoruz pirinci sarmaya dolmaya yarı yarıya ölçü ile koyuyoruz. Pilav yapmıyoruz şeker hastalığından dolayı, ancak misafir gelirse yemeğe o zaman pilav pişiriyorum. Oysaki kavanozdaydı ve tuzlamıştık İzmir'den kuzenim geldiğinde ben tuzluyorum demişti bizde öyle yaptık. Ama yine de böceklenmiş. Siz ne yapıyorsunuz, nasıl saklıyorsunuz?

Erzak dolabı işleminden sonra temizlik yaptım, koltuk ve kanepe örtülerini yıkadım, süpürdüm, sildim, çiçekleri taşıyacağımız alanın örümceğini aldım yerlerini sildim. Benim bir kaç kaktüsü oraya taşıdım. Hem annemin hem ağbimin ilaç kolilerini gözden geçirdim tarihi geçmiş ilaçları poşetledim çöpe attım. Kendi makyaj malzemelerini gözden geçirdim, atılması gerekenleri attım. Bu arada süt geldi, gerçi bloglarda açık süt üzerine yazılar var ama biz sütümüzden de sütçümüzden de memnunuz. Yalnız geçen sütümüzü annem hazır yoğurtla mayaladı, pek olmadı. Bu sefer mayalığı komşudan aldık.  Süt kaynarken ben manava gittim bir 5 kilo bursa domatesi aldım, birde yemeklik 2 kilo domates aldım. Aşure için aldığımız nohutu çok beğendik çabuk pişti, benim arkadaşın deyimi ile lokum gibiydi. Aynı yerden kışlık 2,5 kilo nohut aldım. Aşureyi alırken ayriyetten de 1 kilo almıştım. Onu haşladım 4 er kaşık alarak ufak poşetlere koydum, dondurucuya kaldırdım. Kışın tarhana çorbasının içine atacağız. İş sadece kurufasulyeye kaldı, onu da balkandan gelecek bekliyoruz. Nohutu Buzdolabı sebzeliğine kaldırdım. 

 Domatesleri yarın yıkayıp rendeleyeceğim, içine 2 kaşık sıvı yağ ve tuz atacağım bahçeyi bozacağız yarın, dalında kalan biberleri toplayıp yıkayıp içine doğrayacağım, birazda acı kıl biber var onları doğrayacağım, menemenlik yapacağım 5 şişe çıkar herhalde maksat biberler değerlensin, bir ara yine yapmıştım bir 5 şişe kenarda var. Şimdi bir kahve yapayım kendime gazeteleri okuyayım.