Yorgunluktan herhalde sabahları geç kalkmaya başladım. Bizimkiler alışkın ya kahvaltılarını hazırlamama, bu sabah annem senin odaya seni kaldırmak için zil taktıralım diyor kalkmadığım için:)) Kalktım kahvaltıyı hazırladım, onlar kahvaltı yaptı ben telefonla oyalandım. Sonra ben kahvaltı yaptım. Dün aldığım 10 kilo kamber biberini annem ayıklamıştı. Dolap üstünden büyük tencereyi aldık, biberleri yıkadık , kaynamaya koyduk. Ben ortalığı topladım, bulaşıkları yıkadım. Üstümü giyindim pazar arabamı aldım doğru ana sağlığa annemin ve ağbimin ilaçlarını yazdırdım. Eczaneden ilaçları aldım doğruuuuu Migrosa geçtim. Kasanın yanına kıza tembihleyerek pazar arabamı bıraktım. Market arabası alarak alışverişe başladım. Teneke ile yemeklik yağ 2 adet , 1 teneke zeytinyağı, bulgur, ufak sütlerden, saç kremi, şampuan, mutfak havlusu aldım. 330 tl cik tuttu. Bu yağlar bize kışı çıkartır artık. Kitaplara baktım bilinen kitaplar farklı bir şey yoktu. Aldıklarımı pazar arabasına yerleştirdim tıkır tıkır yola düştüm. Yolun yarısına geldim ağbime bebe şampuanı alacaktım onu unuttuğum aklıma geldi. Bebe şampuanı ile şekerden oluşan yaralı ayağını yıkıyoruz hiç bir yan etkisi yok. Bilginiz olsun çevrenizde şeker yarası olanlar rahatlıkla bebe şampuanı kullanabilirler.
Eve geldim, annem biberleri kevgirden geçirmeye başlamış. Saat ta 12 ye geliyor karnım zil aç, sabah atıştırdım sadece. Eve turşuluk lahana ile boş kavanozda alınması lazım tekrar evden çıkacağım, yandaki yeni apartmanda oturan Hayriye ablanın eşi, İrfan ağbi seslendi. Gittim bahçe kapısına, apartmanın merdivencisi bırakmış. Böyle bir iş yapan tanıdığınız var mı diye soruyor. Nerden bileceğiz çevremizde öyle biri yok ki. Temizlik şirketlerine başvurun dedim, gitti. Bende evden çıktım bir süre yürüdüm anaaaaaa maske yok ağzımda:)) hemen eve döndüm maskemi aldım tekrar yürümeye başladım. İlk manava lahana baktım çok sert, kalsın dedim. 2. manava baktım yok abla perşembeye gelicek dedi. Yürümeye devam ettim Mio cafenin önünden geçiyorum, zaten açım, maaş bu gün yatmış kendimi ödüllendirmem lazım:)) Girdim içeri bir tavuk şnitzel siparişi verdim:)) ( bizde mahalle de adettir maaş günleri herkes ya çorbacıya, ya köfteciye, ya dönerciye gider) Neyse afiyetle yemeğimi yedim, çokta güzel yapar şnitzeli. Yemek yerken maskem uçtu yan sandalyeye koymuştum. Aldım çöpe attım. Çantada yedek maskem olduğu aklıma geldi az önce niye eve geri döndüysem artık, bu yaşta unutkanlık başlamış bende.
Cafeden çıktım çarşıya doğru yürüyorum lahana bakıyorum, bir yerde gördüm o da çok yumuşak ayrıca çok yayvan. Manavıma gittim ancak Bilginde vardır dedim ve gerçekten onda var. Baktım ne sert ne yumuşak hemen bir tane aldım. Karşıya parkıma geçtim sade türk kahvemi içtim. Kalktım eve doğru geliyorum ucuzlukçudan 5 kavanoz ve 5 kapak aldım bir de marul tohumu aldım. Dün aldığım arpacık soğanları ekerken bunu da serpiveririz artık. Eve yaklaştım Romanlardan bir kız bahçe duvarına çıkmış içerideki ayva ağacına uzanmaya çalışıyor. Bir bağırdım hemen atladı aşağı,
- Ne bağırıyon marı kızan gördü de istedi.
Kızan dediği de bebek ....
Ayvayı kıskanmıyorum limon kadar bir şey ayva, Ağaç bayağı içeride düşecek duvardan hiç düşünmüyor. Zaten akşam bir tanesini payladım 4 attı vallahi. Akşam evin karşı köşesinde yer alan ekmek fırınına ekmek almaya gidiyorum. Park etmiş kamyonetin içinde 2 tane roman kız çocuğu var taş çatlasın biri 5-6 yaşında diğeri de 7-8 yaşında arkamdam bağırıyorlar şişko diye ( çocukluğumdan bu yana alışkınım) bir ters baktım fırına girdim abla diyorlar yine şişko diyorlar. Ekmekleri aldım fırından çıktım anne babalarıda yok kamyonette yalnızlar, camdan başımı içeri soktum, korkudan öbür tarafa kaçtılar,
- bana bak .... sizi ezer, paramparça ederim dedim.
Biz bir şey demedik abla demeye başladılar.
İstediğin kadar eğit kardeşim eğitilmiyorlar. Sokak kapımın önü maske dolu. Karşı kaldırımda çöp konteynırı duruyor. Bu sabah bahçede dolaşıyorum kapımın önüne atılmış maskelerden birini roman bayan aldı, silkeledi, üfledi (dezenfekte etti) ve ağzına taktı. İmkansız bir şekilde her türlü pandemiye ters şey onlarda. Paraya oldumu koşturuyorlar ama devletin dağıttığı 1 milyar için arkamızdaki ilk okuldan kağıt almak için birbirlerini eziyorlardı.
Etkinlik filmini izledim ama ancak yazıyorum.
EN İYİ ARKADAŞIM EVLENİYOR
Julianne Potter ve Michael, eğer uzun süre kimseyle evlenemezlerse birbirleriyle evleneceklerine dair bir anlaşma yaparlar. Fakat Michael, Kimberly ile evlenmeye karar verince onu kıskanan ve gerçekte ona içten içe aşık olan Julianne, bu evlilik planını bozmak için işe koyulur. Evliliğe yalnızca 4 gün kalmıştır ve Julianne, onları ayırmak için elinden gelen her şeyi yapacaktır.
Çok güzel bir film. Julia Roberts, Dylan McDemott ve Cameron Diaz çok başarılı. Bu eğlenceli romantik komediyi kaçırmayın.
Başlık Farid Farjad
Güncel hayatını okurken ne çok şey öğreniyorum. O lahanadan etli sarma yapacaksın, ohh miss.. Karnıyarık turşusu yapıyorlar bir de. Patlıcanın içine minik minik lahana, biber, domates doğrayıp iple bağlıyorlar. Benim en sevdiğim turşu yeşil domates turşusudur. Balık biber gibi kamber biberi de ilk defa duydum. Nete baktım, bildiğim bibermiş. Demek onu haşlayıp kevgirden geçiriyorsunuz. Hepsini güle güle tüketin:)
YanıtlaSilKarnıyarık turşusu biliyorum ama biz yapmıyoruz, bir orta boy kavanoz salatalık, bir kavanoz lahana, bir kavanoz karışık turşu yetiyorda artıyor bile. Evet biberler isimleri değişik geliyor ama baktığında bildiğin biber. Kamber biberini haşlayıp kevgirden geçirip biraz kaynatıp tarhana yapımında kullanırsanız rengi daha bir güzel oluyor.
SilAmin inşallah Allah herkese yemek nasip etsin.
Yerdeki maskeyi takmak da iyiymiş, onlar doğuştan aşılı sanırım :)
YanıtlaSilBen henüz dışarıda hiç yemek yemedim ama nasıl canım çekiyor bilemezsin. Ne iyi yapmışsın. Can da maaş gününde kebapçıya gidip ortaya karışık devasa bir şey yaptırırmış, hep anlatır :)
Valla bir ara çat kapı geleceğim kışın, artık tarhana çorbası mı yaparsın, turşu mu kavurursun bilemiyorum :)
Evet aslında hastalık bu olaylardan yayılıyor. Ben sezgine güvenirim temizdir ve sakindir onun için tercihim orada yemek oldu. Pandemi bitsin beklerim arkadaşım.
Sil''taş çatlasın biri 5-6 yaşında diğeri de 7-8 yaşında arkamdam bağırıyorlar şişko diye ( çocukluğumdan bu yana alışkınım)''
YanıtlaSilSen alışıksında ben böyle çocuk yetiştiren ebeveynlere hala alışamadım. Biz çocukken böyle değildik. Değil birinin fiziksel özellikleri ile dalga geçmek veya yüzüne vurmak sokakta engelli bir vatandaş görsek rahatsız etmemek için görmemiş gibi davranırdık. Sevgiyle bakışımızı acıma sanıpta üzülmesinler diye. Sinirlendim :D
Bunlar roman her türlü küfürlü söz bunlarda, roman mahallesine yakın yaşadığımız için alıştık artık bazen böyle tepe tasım atıyor bende onların dilinde posta koyuyorum onlara.
SilAllah sabır versin
Silsağol
Sil