OKUDUM 2022/53 SENİ YORAN HER ŞEYİ BIRAK

02 Ağustos 2022

 

 
KİMSENİN HAYALİNDEKİ İNSAN OLMAK ZORUNDA DEĞİLSİNİZ. 
 Duygularından ve tepkilerinden şüphe mi ediyorsun? Kendini çoğu zaman suçlu ve eksik mi hissediyorsun? Kararlarını ve olayları algılama şeklini sorguluyor musun? İlişkini kaybetme korkusu yaşıyor musun? Hep özür dileyen ve kendini açıklamaya çalışan taraf mısın? Özgüvenin giderek azalıyor mu? Sürekli endişeli misin? “Ben böyle değildim, ne oldu bana?” diye düşünüyor musun? Güçsüz ve yalnız mı hissediyorsun? Olay mahallinde yalnız değilsin. Biri seni böyle olduğuna ikna etmeyi başarmıştır. Hayatının en güçlü olduğun alanlarında duygusal manipülasyona maruz kaldığının farkında bile değilsin. Suçluları uzakta arama, manipülatörler cinayet mahallinde dolaşan katiller gibi en yakınındakilerdir hatta en sevdiklerin... Bu kitap maruz kaldığın duygusal manipülasyonları fark etmeni, kendini korumanı ve süreci güçlü biçimde yönetmeni sağlayacak, seni yoran her şeyden kurtulmanın kapılarını açacaktır.
 
KİTAP HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİM;
 
Kesinlikle herkesin okuması gereken bir gelişim kitabı. Özellikle son konu mobing gayet güzel bildiğim bir konu idi, mobingge uğrayanların özelliklerinde kendimi buldum diyebilirim. Okuyun, kütüphanenize koyun çocuklarınıza okutun.
 
KİTAPTAN ALINTILAR;
 
Nerede iki insan gördümse, orada hep bir güç istenci, kudret gördüm. Uşağın istencinde bile efendi olma iradesi gördüm. Daha güçlü olanın iradesi, zayıfı hizmet etmeye ikna eder. 
Bu irade, hep daha zayıflara efendilik etmek istediğinden, hiç vazgeçmek istemeyeceği tek hazzı olacaktır onun....
Friedrich Nietzsche.
*****
Çünkü insanlar başkalarının çok inandığı şeylere kolayca inanırlar.
Friedrich Nietzsche.
*****
Her güç odağı başka bir güç odağının karşısında gücünü artırmaya çalışır. Buna karşılık karşı taraf da aynı şeyi yapar. Böylece odaklar arasında güç mücadeleleri başlar.
*****
Güç her ilişkide farklı tezahür eder ve insan güce doğrudan ya da dolaylı olarak sahip olmak ister. Zekâ gücü, kas gücü, beden gücü, sosyal güç, para gücü, itibar gücü....
Alfred Adler de gücün bir içgüdü olduğunu öne sürer ve bu istenç olmadan insanın hiçbir şey yapamayacağının altını çizer. İnsanın varlığının sürdürülebilirliği buna bağlıdır. Temelinde de bundan aldığı sonsuz haz vardır.
Hiçbir şeye değişilemecek olan haz.
Hiçbir şeyle değiştirilemeyecek olan haz.
İnsanın en güçlü içsel hedefidir bu.
GÜÇ!
 *****
Mutluluk hedef değildir. Tersine kudret duygusu hedeftir. İnsanın ve insanlığın içinde müthiş bir güç kendini deşarj etmek, yaratmak istemektedir. O, hiçbir zaman mutluluk hedefi olmayan patlamaların kesintisiz zinciridir.
 Friedrich Nietzsche
*****
İnsan sadece hayatta kalmak istemez, aynı zamanda iktidar sahibi olmayı da ister. Bu hem hayatının sürdürülebilirliğini sağlayacaktır hem de yaşam deneyimi içinde aldığı en eşşiz hazlardan biri olacaktır.
Dolayısıyla nerede en az iki insan varsa orada muhakkak bir manipülasyon vardır  çünkü orada artık  bir güç mücadelesi söz konusudur. Hatta insan yalnız kaldığında bile içindeki diğer sesle, kendiyle dahi bir güç mücadelesi yaşar ve insan çoğu zaman kendisininde manipülatörü olur.
*****
Diğer insanlar, şimdi ve gelecekte davranışımızı kontrol edebilmek için üzerimizde utanma duygusu oluşturma girişiminde bulunurlar.
Aaron T. Beck
*****
Duygusal işkence teknikleri genellikle üç duygu üzerinde çalışır.
1. Korku
2. Utanç
3. Suçluluk
Bu üç duygunun kişinin üzerindeki şiddetine ya da etkilerine göre yol açacağı süreçler, suçla hastalıkla ya da ölümle sonlanabilir.
*****
Duygusal manipülatörler yabancılar değildir, çoğunlukla en sevdiklerimiz ve en güvendiklerimizdir. Annemiz, babamız, kardeşlerimiz, akrabalarımız, eşimiz, sevgilimiz, dostlarımız, arkadaşlarımız, patronumuz, komşumuzdur.
*****
Sevilme gereksinimiz ne kadar fazla olursa, insanların size saygı duyma ve sizi önemseme eğilimleri o kadar azalır.
Albert Ellis
*****
Duygusal manipülasyonlarda fark etmek, farkındalık kazanmak ve korunma becerisi geliştirmek çok önemlidir. Çünkü manipülasyona maruz kaldığını fark etmeyen kişi bunu bir hayat boyu bile yaşamanın normali kabul edeceği için sürdürmeye devam edebilir.
*****
Balık denizi hatırlamazi sadece yaşar.
Ne zaman hatırlamak zorunda kalır?
Artık eskisi gibi yaşayamadığında....
Sular ya kirlenmiştir ya da çekilmeye başlamıştır.
*****
Çocukluktan beri yapmak istediğimiz bir sürü şeyi yapmaktan, sadece etrafımızdakiler ' bu işi yapamaz!' dediği için, kim bilir kaç kere vazgeçmişizdir.
Andre Gide
*****
Sessiz insanlar, en gürültülü zihinlere sahiptir.
Stephen King
*****
Psikolojik manipülasyon iki şekilde gerçekleşir.
 
1. Bilinçli Psikolojik Mnipülasyon
Burada manipülatörün bilinçli bir amacı vardır. Kurbanını kontrol etmek ve kendisine bağlı hale getirmek.
 
2. Bilinçsiz Psikolojik Manipülasyon
Burada manipülatörün temel amacı kurbanını kendine bağlı hale getirmek, onu kontrol etmek, yönetmek değildir. Hatta tutum ve davranışlarıyla, sözleriyle ve güdümleriyle karşısındaki insana zarar verdiğinin farkında bile olmayabilir. Kendi çocukluğundan getirdiği bir mirasla ya da öğrendiği şekliyle etrafındaki insanlara kendince iyilik ettiğini bile düşünüyor olabilir.
*****
Tüm üstünlük kurma gayretinin altında doldurulması gereken bir eksiklik yatar.
Adleryen terapi
*****
Hiç kimse hakkında kötü konuşmam, daima onların herkesin bildiği en iyi yönlerinden söz ederim. 
Dale Carnegie
 *****
Kurulan her ilişki aslında bir iktidar ilişkisidir.
Michael Foucault
*****
 Duygusal işkencenin ayak sesleri genellikle ya çok geç işitilir ya da bir ömür işitilmez. Kurban maruz kaldığı manipülasyonun farkında bile olmayıp yavaş yavaş gelişen durumun yarattığı psikolojik yapıya bürünebilir ve ne kadar mutsuz da olsa bunu gerçekliğine dönüştürebilir, çaresizce kabullenebilir. Karşı koyma gücünü ve bu işkenceye razı olmama hakkını kendinde bulamadığı için celladına bağlı bir yaşam sürdürmeyi de tercih edebilir.
*****
İyi manipülatörler zekidirler, iyi gözlemcidir, iyi tahlil ederler, etkileyicidirler, cazibelidirler, özgüvenli, güçlü ve kendileriyle barışık göründükleri için kolaylıkla bir cazibe merkezine dönüşürler. Onlardan etkilenmek, onlara alan açmak, ilgi duymak zor değildir. İyi bir manipülatöre çekilmek, ona yakınlık ve ilgi geliştirmek için çabalamak gerekemez. Zamanla değil bir anda gelişir her şey. Görür görmez etkileme becerisine sahiptirler. 
İlk karşılaşmada bile tanıştığı kişiyi manipüle edip edemeyeceğini ölçüp tartabilirler. Sınırları net ve sağlam olan, hayır demeyi bilen, varlık alanını koruyabilen, suistimale kapalı, öz saygısı yüksek insanlardan uzak dururlar.
*****
Duygusal manipülatörlerin temel özelliklerinden biri kendilerini suçlu yada mahçup hissetmemeleridir. Onlar hep bir şekilde haklıdırlar. Onlar akıllarınca kimseyi mağdur etmezler, bu duruma kendini düşürenin suçudur her şey. Suçlanmayı, eleştirilmeyi, yerilmeyi, yargılanmayı katiyen kabul etmezler, buna izin de vermezler.
*****
İyi bir manipülatör kendi haksız olduğu halde karşı tarafı özür dilemek zorunda bırakmayı muhakkak başarır.
*****
Ortada bir kötü his varsa bunun nereden ve neden kaynaklandığına bakmak gerekir.
*****
Eğer karşınızda iyi bir manipülatör varsa kötü hissetmenizin tek sebebinin tamamen sizin kendi özgüvensizliğiniz olduğunu düşünmenizi sağlayacaktır.
****
Kıskançlık evrensel bir duygu olarak kabul edilebilir. Değer ihtiva eden her ilişkide ortaya çıkabilir.
*****
Kıskandırılmak bir manipülasyondur. Birini başkasıyla kıyaslayaraki karşısına gerçek veya hayali rakipler koyarak onu reaksiyon vermeye zorlamak, duygusal bir işkence yöntemidir.
*****
Manipülatör ister bilinçli ister bilinçsiz olsun, birini kıskandırmak yoluna farkında olarak veya olmayarak giriyorsa, oradan güç emmektedir kendine. Güce ihtiyaç duyan güçsüz taraftır. Bu yüzden daha hırçın daha baskın ve yönetici olan taraftır, karşısındakini duygusal olarak manipüle edendir. Karşı tarafın duygularını, iradesini, inancını ve kanaatlerini bile etkilemekte, hatta belki değiştirmektedir bile.
*****
Sevgi insana iyi gelir, iyi hissettirir, geliştirir, besler, büyütür. Kıskanmazsın sevgi dolu bir ilişkide. Kendini değersiz hissetmezsin. Sorun çıkardığını ya da bu ilişkiyi hak etmediğini düşünmezsin. Kaybetmekten korkmazsın. Kendini suçlu hissetmezsin. Yorulmazsın.
*****
Sevginin ve çoşkunun ifade edilebiliyor olması her ilişki biçiminde çok değerlidir.
*****
Karşılıklı herkes güvende, huzurlu ve sevgi dolu hissedecektir. Paylaşımlar daha açık, daha samimi olacaktır. Sorunlarda ya da krizlerde daha çözüm odaklı ve bir arada kalmaya yönelik çabalar sarf edilecektir.
*****
Manipülatif ifadelerde ( samimi olmayan, dürüst olmayan, güdümlemek, yönlendirmek ve etkilemek amacıyla bilinçli olarak sarf edilen sözlerde) etkin malzeme sevgi ve çoşku değildir. İyi hissettirmek için değil, etkilemek ve yönlendirmek için sarf edilirler. Özünde yapıcılık yoktur, yıkım vardır. Tarafsız bir ifade değildir. Taraflı bir ifadedir.
*****
Her insan bir birikimdir. Sadece o andan, o anki koşullardan ibaret değildir.
*****
Birinin manipülasyonuna maruz kalan kişi, kendindeki değişimlerin farkına hemen varamayabilir. Hatta hiçbir zaman fark edemeyebilirlir bile. Bu durumda yakın çevrenin ve güvenilir insanların ne kadar önemli olduğu konusu çıkar ortaya. Yakın ve güvenilir çevre çok değerlidir. Özellikle de birinin manipülasyonuna, duygusal işkencesine maruz kalan kişinin uğradığı değişimleri görmek ve ona yardım etmek adına yadsınamaz bir etkileri olacaktır.
*****
İlişkilerde psikolojik şiddete uğrama biçimleri farklılık gösterebilir. Konuşmalar ya da tartışmalar her ne kadar diyalog gibi görünse de sürüp giden monologlardır çoğunlukla. Manipülatör ilgi, sevgi, saygı gibi olumlu kavramlar etrafında dönüp, yine korumak ve kollamak amacıyla emek sarf ediyor gibi görünse de karşı tarafı olumsuz etiketlerle yaftalamaya ve bu inancı oraya ekmeye devam eder.
*****
Duygusal işkenceye başvuran bir manipülatör, her zaman haklı çıkmanın bir yolunu bulur. Sevgi, saygı ve ilgi kılıfını üzerine geçirerek karşı tarafı " saygısız, terbiyesiz, düşüncesiz, akılsız, sorumsuz, ilgisiz" gibi etiketlerle yaftalar. Söz hakkı vermez ya da dinlemez. İmalarla ya da dolaylı cümlelerle tehdit eder.
*****
Kişinin duygusal manipülasyona uğraması için ille bir hatasının da olması gerekmez ayrıca. Ortada tartışılacak bir konu olmadığında bile eğer bir manipülatör karşı tarafı yönlendirmeye, onu etkilemeye ya da onu bir şey yapmak için zorlamaya karar verdiyse dilediği an tartışmayı başlatır. Tartışmanın konusu da, gidişatı da, ne zaman biteceği de tamamen manipülatörün kendisine bağlıdır.
Manipülatör, her zaman baskın olan taraftır ve sürecin sonunda mutlaka haklı çıkar, karşı tarafa özür diletir, mahcup eder, köşeye sıkıştırır, yetersiz, akılsız ve suçlu hissettirir.
*****
Öfke çok şiddetli ve etkili bir psikolojik işkencedir. Öfkesine maruz kalmamak için kimlerin her dediğini yaptığınıza ya da kimlere karşı haklarınızdan ödün verip sustuğunuza dikkat edin.
Ani ve kontrolsüz öfkeler önemli göstergelerdir.
*****
Her manipülatör bir güç emicidir. İster bilinçli ister bilinçsiz fark etmez.
*****
Güç emmek konusunda sınırları zorlayanlar, karşısındaki insanı zihinsel ve duygusal olarak kontrol altına alanlar, kurbanlarını kendilerine bağlı ve itaatkâr hale getirenler, onlara efendilik edenler güce en fazla ihtiyaç duyanlardır. Yani en güçsüz, en özgüvensiz olanlardır.
Yoğun bir değersizlik hissi içindedirler. Başkasının gücünü içlerine çekmeye duydukları ihtiyaç, tıpkı bir vampirin yaşamaya devam etmek için insan kanı içmeye mecbur olması gibidir.
*****
Uzun süre duygusal işkenceye maruz kalmış insanlar manipüle edildiklerinin farkına varamadıkları gibi kendi kendilerinin de zorbasına dönüşürler. Gerçekten yetersiz, değersiz, beceriksiz, ezik, işe yaramaz, güçsüz ve zayıf olduklarına inanırlar. Mutlu ve başarılı olmayı, iyi ve güzel olanı hak etmeyi tarif edemezler, kendilerine yakıştıramazlar. Böylece yaşam içindeki hareket kabiliyetleri körelir. Çözümcü, yapıcı, onarıcı, umutlu, azimli ve mücadeleci olamazlar. İyi ve güzel olanı hak etmediklerine inandıkları gibi bunları nasıl benimseyeceklerini, nasıl deneyimleyeceklerini de bilemezler.Dolayısıyla hiç almamayı, bu yolda hiçbir arzu ve istek duymamayı tercih ederler. Eylemsiz kalırlar.
*****
N e yaparsanız yapın " düşüncesiz, akılsız, sorumsuz, baskıcı" gibi yaftalamalardan kurtulamıyorsanız, ne kadar alttan alırsanız alın, katlanırsanız katlanın, tavir değiştirirseniz değiştirin yine de günün sonunda kendisini mutsuz, yetersiz, değersiz, eksik, kötü, başarısız, aptal, hatalı, beceriksiz hisseden taraf hep siz oluyorsanız; yüksek ihtimalle duygusal işkenceye maruz kalıyorsunuzdur.
*****
Sağlıklı ve mutlu bir hayat sürmeye devam etmek için bedensel ve zihinsel sınırlarınızı korumanız, tabii ki kendinize karşı ilk ve en önemli sorumluluğunuzdur. İrtifa kaybeden uçaklarda gaz maskesini önce kendinize takmanız gerektiği gibi hayatınızda da önce kendi bedensel ve zihinsel sınırlarınızı korumayı başarabiliyor olmalısınız ki bütün sevdikleriniz için hayatı kolaylaştırmaya ve güzelleştirmeye devam edebilin.
 
DEVAMI BİR SONRAKİ POSTTA.  
 

8 yorum:

  1. Genellikle kişisel gelişsim kitaplarına mesafeliyim. Geçmişte okuduklarımdan hiç memnun kalmadım. Siz epey övmüşsünüz bunu. denk gelirsem bakarım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bu tamamen bizim hayatımızda karşılaştığımız olaylar, bence çocuklarına da okutmalısın. Duygusal manipülasyonları anlatıyor örnekler ile.

      Sil
  2. Genelde kişisel gelişim kitaplarına pek ısınamam ama konusu itibariyle çok dikkatimi çekti. Okumayı düşünüyorum. :)

    YanıtlaSil
  3. bu ara sıklıkla karşıma çıkıyor. merak etmeye başladım. sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kesinlikle okumalı hatta çocuklarına torunlarına okutmalısın. Eşimizden, çocuğumuzdan, eltimizden, arkadaşımızdan, akrabamızdan, kaynanamızdan gördüğümüz psikolojik saldırılar ile ilgili. Sevgiler,

      Sil
  4. Ben kitabı ilk kez gördüm ama ismiyle hemen merak uyandırıyor. Son zamanlarda bu tarz kitaplar ilgimi çekiyor. Listeme ekliyorum hemen. Teşekkürler.

    YanıtlaSil