EGO EN KÖTÜ GÜVEN DOLANDIRICISIDIR.

15 Aralık 2020

 

 
 
Dünkü bu yazımda Zeugmanın 
yorumu üzerine size işyerindeki bir kaç anımı anlatacağım. Bu anlatacağım anılardaki Bayan ismine Elif diyelim , aşırı derecede kibir ve Ego yüklü bir muhasebe departmanı elemanı idi.
Ben mamul depo evrak elemanı idim, mamul depoda kesilen tüm irsaliye, fatura vs evraklar bizim inceleyip ayırmalarım sonucu muhasebe departmanına ulaşmakta idi. 
Bir gün işte yalnızım birlikte çalıştığım arkadaşım izin almıştı.( bira fabrikasında çalıştım ben.) Ve o gün biraya ( bayilerin alımına)yapılacak zammın  son günü idi. Dışarısı aşırı şekilde kamyon ve tır dolu idi. Bu bayan İdari binadan bana telefon açarak evrak istedi. Bende 
-Elif ben hiçbir yere kıpırdayamam, depo araç dolu hepsinin evraklarını hazırlayıp teslim etmem lazım dedim. Sen sizin stajeri gönder gönder evrağı alsın dedim. 
Bayan bana aynen şunu söyledi, 
-Özge gelemez oraya, orada erkek çok....

Ben şokkkkkkk

 22 yıl bir fiil erkeklerin arasında tek bayan olarak çalıştım. Küfür harici hiç bir yanlış hareketlerini görmedim.Onu da duymazlıktan geliyordum zaten. Onlar bana asla Özlem Hanım demedi, hep abla ya da Özlem dediler. Birlikte yedik, çay, kahve yeri geldi kokteylerde yılbaşı gecesi öncesi yemeklerde beraber bira içtik yemek yedik. Ben cumartesileri çalışacaksam eğer işyerine giderken durağın arkasından pastaneden 1 kilo kuru pasta alırdım fixti bu ve hep beraber sabah çayının yanında yerdik, çekmecem 3'ü bir ara nescafe dolu olurdu, abla kahve var mı dedilermi çıkarır verirdim.Sigara paketim masada olurdu sigarası biten gelir alırdı, ben de bittimi bende onlardan alırdım.

Neyse işim başımdan aşkın, işime devam ediyorum tekrar tel çaldı bu sefer şefi edepsiz bir erkek bundan emin olun. Yine evrağı istedi 

- Getiremem, arkadaş yok gelsin stajer alsın dedim. ( stajerde bu beyin ev komşusunun kızı)

- Yerinden kalkarsan ..... mı üşür dedi.( öyle bir edepsiz kelime karşısında ben şoklardayım)

Telefonu kapadım rahmetli şefimin odasına daldım. Durumu anlattım Edepsizin konuştuğu kelimeyi de o söylemeye utanmamışta, ben mi utanıcam onu da aktardım. Şefim Necmi bey, aynen şunu dedi;

-Vay pezevenk dedi, telefona sarıldı onu aradı çok afferdesiniz köpek g..... soktu çıkardı. 

En sonunda muhasebe çaycıyı gönderdi evrağı aldırdı.

O erkek çok orada deyip te depoya gelmeyen stajer Özge hanım, staj bitiminde Muhasebe şefi o terbiyesiz beyin( fabrikada şefti ama fabrika dışında kendini muhasebe müdürü olarak tanıtırdı herkese, bana bir kaç defa alışveriş yaptığım bir kaç dükkanda onu sordular sizin orada muhasebe müdürü var şu kişi tanırmısın dediklerinde, büyük zevkle kendisinin şef olduğunu, müdürün ise x şahsı olduğunu söylerdim) torpili ile bulunduğum şehrin bira bayii deposunda işe başladı yani o da erkeklerin arasında tek bayan olarak çalışmaya başladı. Bayi aracı geldikçe şoföre soruyordum, o sözünü aktararaktan ne yapıyor Özge hanım diye soruyordum, vallahi abla forklift bile kullanıyor dediklerinde, zevkten dört köşe olup kahkahalar atıyordum.

Elif hanımla olan bir başka olayım ise aynen şu;

Yemekhaneye masaya gidip oturduğum zaman, Elif hanım ve bölüm arkadaşı Öznur hanım sıraya girerlerdi. Elif hanım öyle büyük bir ustalıkla kafasını Öznura döndürecekken bana karşıdan ses çıkarmadan ağız hareketi ile salak diyor. Bayağı bir zaman böyle devam etti. Bir gün yine aynısını yaptı, bende o hareketi bekliyordum çatal kaşığı bırakmıştım. Ben de afferdersiniz ..... kelimesini heceleyerek sessizce söyledim. Tak bu ağız hareketini kesti. Öyle bir duruma geldi ki yemekhaneye ben en son gidenlerdendim genelde böyle giderken beni görsün karşıdan başını öne eğip öyle geçmeye başladı yanımdan. Öznurla da yer değiştiriyordu benim tarafımdan geçmesin diye. Hak edene yapacaksın arkadaş.

Elif  hanımla olan bir olayım da şöyle. 

Muhasebe departmanı sekreteri Semra hanım, ihtiyaç olduğu için içeri muhasebe servisine alındı. Ve bu bayan bu kızı tırım tırım kıvrandırıyor iş göstermiyor. Kız eline faturayı almış, muhasebe belgesini almış bir gün bizim odaya geldi, Beni Elif gönderdi, bu faturayı siz oluşturuyormuşsunuz bana açıklarmısının Fehim bey dedi. Ben iş yaparken durdum kaldım. 

1-Tamam fatura bizim bölümde oluşuyor ama kabul ( SAP programı kullanıyorduk) ama arka planda oluşan muhasebe belgesini otomatik oluşturuyor. Yani bizler o muhasebe belgesindeki hesap nolarını alacağını borcunu göremiyoruz bunun dökümünü alıp sadece muhasebe kontrol edebilir.

2- Faturayı oluşturan kişiler olarak kullanıcı olarak bizim adlarımız yazıyor ama, Senin açıkla dediğin Fehim ağbin ortaokul mezunu, muhasebe hesaplarından bey haber neyi açıklayacak sana.

Fehim kem küm etti Özleme git dedi. Ben de muhasebe yüksekokul mezunuyum. Aldım inceledim bir yerde takıldım. Tamam onu hesaplamış ama onun bir oranı var o oranı bilmiyorum, dur dedim Elif hanıma telefon açıp sorayım dedim.

Telefonu açtı,

-Elif şu oran kaçtı dedim.

-Semra mı yanınızda dedi,

- Evet dedim

- Ha ha hay İstanbula'da bizi rezil ediyor.

Oranı öğrenmedem kızdım kapattım. Rezil kadın tutup kıza açıklama yapmıyorlar, bir de düştüğü durumla eğleniyorlar. 

Açtım İstanbul muhasebeye Şenay'a telefon, telefonun hoporlarönü de açtım. Şenay girdi oradan muhasebe belgesine tek tek açıkladı böylelikle oranı da öğrenmiş olduk. Teşekkür ettim telefonu kapattık. Bizim muhasebe rezil oldu İstanbul muhasebeye, kız işe alınmış ama iş göstermeyip süründürüyorlar.

Bu Semra hanımla da bir olayımız onu da anlatayım anmışken kendisini.

Bu bayan daha sonra bilgisayar departmanındaki bey ile evlendi. Bir süre sonra bize eşi şef oldu. Yalnız bölüme gelirken İnsan kaynaklarının şefi bayan ( bana şirketten istafa edip gitmem için yıllarca baskı uygulamıştır) bunu güzelce işlemiş. Şef olarak gelen kişi beni görmezden geliyor, işleri hep Fehim bey'e veriyor. Bizim oda ile onun odası arasında bir cam var, açıp işleri Fehim beye uzatıyor. Aklınca psikoljik yok sayma okuyor. Neyse ben bunun odasına kapıyı vurdum girdim. Erkal bey hata yapıyorsunuz bende bu bölümde çalışıyorum, bende sizin elemanızım dedim. Bu yalnız ne bana bakıyor nede bilgisayardaki işini bırakıp bana cevap veriyor. İşini bıraktı döndü bir şey mi dediniz dedi. Bende hiçbir şey demedim dedim. Açtım kapıyı çıktım. Yerime geçtim müdürümü arayıp randevu isteyeceğim, tam telefona elimi uzattım Erkal beyin eşi Semra hanım arıyor muhasebeden. Ben zaten sinirliyim telefonu hışımla açtım, buyur Semra dedim. Eşi şefim oldu ya hayırlısı olsun demek için aradım dedi.Ben de biraz sert bir şekilde;

-Hayırlımı hayırsızmı bunu zaman gösterecek dedim. Müdürümden randevu aldım saatin gelmesini bekliyorum. Bu Semra hanımdan bana bir mail düştü. ( şirket içi lotus kullanıyorduk haberleşme için)

Semra hanım mailde aynen şunu yazmış;

- Ayrılsanda dostuz. 

Ba ba bak daha dün muhasebe işlemleri için kıvranıp, yardım ettiğim kişi benim ayrılmamı istiyor. Kocası başıma şef oldu ya fabrika onun oldu bir anda. Hasbinallah ve nimel vekil dedim mesajı sildim. Ben o mesajı istesem onun müdürüne, benim müdürüme, insan kaynakları müdürüne iletebilirdim. Ben onunla konuşurken kocasına sinirli idim ve sesim bu yüzden sert çıktı. Neyse müdürle filan konuştuk olaylar duruldu. Bu Semra Hanım bir gün yağmurlu havada kendi arabası ile evine giderken kaza geçirdi ayağı kırıldı, ameliyat filan geçirdi 6-7 ay süre ile raporlu idi. Fakat raporlu olduğu halde geziyordu Bigaya kardeşine filan gidip geliyordu. İş için birşeyler sormak için aradıklarında muhasebedekiler nerdesin filan diye soruyorlarsa o da şurdayım diyorsa eğer mimlendi. Raporu bitip işbaşı yaptığı gün çıkışı verildi. Kocası şef bile olsa acımadılar. Benim istifa etmemi isterken kendi çıktı gitti.

Elif hanımla son olayımıda anlatayım

Sigara içme odasında çay molasındayız, Forkliftçi Serkan;

- Özlem abla haberin varmı Elif hanım ne istiyormuş biliyormusun dedi?

-Yoo ben duymadım ne istiyormuş dedim

- İşçi ve memur servisinin ayrılmasını istiyormuş, işçilerin ter kokmasından rahatsız oluyormuş. dedi

- Terbiyesiz, kurban olsun o işçilerin ter kokusuna, o işçiler ter dökmese nerede kendine memur masası bulacakmış, beğenmiyorsa kendi otomobiliyle gelsin gitsin dedim. Güldük.

Mantık olarak memur 8-18 çalışıyor. 

İşçi 8-16/16-24/24-08 çalışıyor. İşçiyle serviste sadece sabahları karşılaşıyor. İşçi zaten duş alanı var duşunu alıyor, hadi fabrikada duş alamadığını yoğunluktan varsay mutlaka evinde alıyordur sabah sabah ta ter kokucak hali yoktur herhalde arkadaşlarımın.

Benim bu sözüm bir şekilde gitmesi gereken yerlere gitti. ( idari işlere ve Elif hanımın kendisine)

Elif hanım başladı otomobili ile gidip gelmeye:)))

Otomobil uçar gider şarkısı geldi aklıma:)))))))

Bu yazıda bir kişiyi daha andık, ilk şefim rahmetli Necmi bey:)

Emekli olduktan 1,5 yıl sonra kalp krizinden vefat etti kendisi Allah rahmet eylesin. Onunla aramızda geçen bir anı var onu da aktarayım size;

Bilgisayar kullanamazdı, bilgisayar işlerini ya biz yada gelen kim varsa o hallederdi. Bir gün odasından bizim odaya açılan camı açtı.

- Özlem öğlene ne yemek var dedi,

Bende lotusu açtım günün menüsünü buldum, okudum en son meyveye geldim okudum ( şeftali idi meyve) bizim Necmi beyinde şeftaliye huyu varmış haberim yok:)) yüzünü buruşturdu, beden şekilden şekile girdi, ağzından küfür çıktı:))))))))

Ben afalladım şaşırdım ilk defa onu böyle görüyorum:)))) Sonra onun odasına kontrolör arkadaş girdi, hala tükürüyordu:))) 

Çocuklar biliyormuş, hatta ona takılıyorlarmışta benim haberim yoktu. Bu olaydan sonra ne zaman yemek menüsünü sorduğunda, meyveyi de söyleyim mi dediğimde:

- aman kalsın derdi, 

ben de bir süre 

- Çekmecede var çıkarayım mı derdim:)))))))))))))

Nasıl kaçardı görmeliydiniz:))))))))))))))))

Rahmetliyi de andık böylece nur için yatsın.

 


20 yorum:

  1. elif hanım dayaklıkmış yaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Saçını başını yolmak istediğim kişilerden biri idi. Hafif toplu bir bayandı triodlerini aldırdı zayıfladı 1 çocuk annesi bir bayan olarak şortla işe gelmeye başladı, gel de ağzına çarpma

      Sil
    2. Sadece trendlerini değil beynini de aldırmış yazıdan anladığım kadariyla🙂🙂🙂💯

      Sil
  2. Necmi beye Allah rahmet eylesin..Sizin departmanda maşallah dallas gibiymiş valla o ne yaa öyle:):)

    YanıtlaSil
  3. Ay iş yerlerinde ki bu tiplerle çalışmak işkence.Konu komşu hatta akraba olsa görüşmeyiverirsin biter. Ama bu tiplerle mecburen muhatap oluyorsun:(

    YanıtlaSil
  4. Merhaba yazılarınızı okudum ve çok beğendim. Bloğunuzu takipteyim. Sizide kendi bloğuma davet ediyorum davetimi kırmaz gelirseniz çok mutlu olurum :)

    Blog adresim: https://yusufakmann.blogspot.com

    YanıtlaSil
  5. İş yerlerinde mutlaka oluyor bu ve benzerleri. Hakikaten, adaletsiz uygulamalar psikolojik taciz. Ben de çok yoruldum bunlarda. Şu salgından çıkıp bi de emekli olabilsem ahhh ahhh.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. mobing çok kötü mücadele ederim böyleleri ile.Allahtan emekli oldum da kurtuldum darısı başına.

      Sil
  6. Kendini kontes falan zannedenler varmış iş yerinizde. Herkes bir şekilde cezasını bulmuş ama, buna sevindim. Sana topluca mobing uygulamaya kalkmışlar edepsizler. Bildiğim bir şey varsa sen insan gibi davranırken kendini bir halt sanıp anormallik sergileyen üç kuruşlukları çekmeyeceksin. Haddini bilecek herkes ki sen de hep bildirmişsin zaten;))
    Bu denli işçi, emekçi dostu oluşuna bayıldım bu arada. Necmi Bey'le şeftali diyaloglarınız çok komik. Eline sağlık Özlem. İyi ki yazmışsın. Keyifle okudum:)

    YanıtlaSil
  7. Bazı kişilerin kompleksleri hiç bitmiyor.

    Necmi Bey nur içinde yatsın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. maalesef öyle Handan, Başsağlığı dileğin için sağol.

      Sil
  8. ay okurken sinirlendim. ne güzel hatıralar ama yine de ya, anlatılacak hikayelerin olmasını çok seviyorum ben :)

    YanıtlaSil
  9. günaydın çok şaşırdım 22 yıl çalıştığını ve emekli olduğunu duyunca.O kadar yalın anlatıyorsun ki ben seni hep 25-35 yaşları arasında birisi olarak düşünmüştüm.Malesef her iş yerinde bu tip mobbingler oluyor.ama çok güzel söylemişşsin herkes kendi kuyusunu kazıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yaşım 50:)) mobingi sevmem o kişinin başına dolarım öyle de yaptım.

      Sil