TEMMUZ ÇELINÇ 11

11 Temmuz 2023

 
11- Kardeşin hakkında ne anlatabilirsin?
 
Ne anlatılabilir ki, gençliğimde bana koyduğu kurallar ile terör estiren:)))
(pantolon giyemezsin, sinemaya gidemezsin, kütüphaneye gidemezsin, o yoldan bir daha geçmeyeceksin vs vs :))  )
 
Küçüklüğüme dair pek fazla bir şey hatırlamıyorum,  tek hatırladığım evimizin salonunda gaz sobası vardı, annem çok titizdi asla salon veya misafir odasında oturtmazdı. Cuma geceleri soğuk gecelerde aynı divanda filmler izlediğimizi hatırlıyorum, köle ısaura, bonanza, dallas vs. 

Eve ilk TV alındığını ağbimin bana bir komşunun bahçe duvarında TV izlerken bağırmasıyla öğrendim,
 ( komşu TV yoldan gelen geçen görsün diye tülü perdeyi açar, bende duvara çıkıp üstüne oturur oradan izlerdim)
at arabasında babam TV ve o meşhur uzun anten vardı ağbimde vardı, bana Özlem eve gel TV aldık diye seslendiğinde bende at arabasının arkasından koşturduğumu hatırlarım. 
 
Çok gururludur, bu yönde asla ödün vermez, gurur benim için vücudumda bir kemik gibidir der.

Daha sonra okuldu, işti derken hayata karıştık. Bugün eğer çalışıp emekli olduysam onun sayesindedir. Ben yazılardan da hatırlarsanız eğer ağır bir mobing gördüm, istifa etmek istedim ( ki bu işin kuralıda o mobing gören ya istifa eder ya da işten çıkarılır) fakat ağbim izin vermedi, onlar seni çıkaracak dedi. Çıkarmadılarda bir fiil o mobingle tam 12 yıl bir çalışma hayatım oldu. Ben geceli gündüzlü çalışırken onunla peyderpey evde karşılaştık, gece işten geldim yattım o sabah erkenden kalktı pazarlara gitti. 
 
Çalışma hayatımda zamanla o sert kurallarıda yumuşadı diyebilirim, arkadaşlar ile yemeğe, sinemalara gitmeye başladık. Tek bir şartı vardı, eğer beni o alacaksa onu önceden bildirmemi isterdi. Çünkü en sevmediği şey, arabayı bahçeye soktuktan sonra gel beni şuradan al demem oluyordu. Arabayı tekrar dışarı çıkarmak zor geliyordu ona:)) eee annem alıştırmış onu,  işten gelir bir korna annem koşar yada bana git kapıları aç ağbin geldi derdi.  Eeee tabiki bu kişiye kapıyı aç arabayı çıkar, arabadan in kapıyı kapat, arabaya bin kızı almaya git işlemi zor gelecekti:))))
 
Evlendi, aynı bahçe içinde ayrı bir evde yaşadı, 8 aydan sonra ayrıldı, hala bizle, bir daha da evlenmedi.
 
Kızının kendisine konuştuğu ağır bir kelime sonrası kalp krizi geçirdi, İstanbulda anjiyo oldu ve stent takıldı. Bu arada bir hastalığı olduğunu öğrendik, şeker hastası olmuş haberimiz yok.
 
Şeker hastası olarak kendisinin dikkat etmesi gereken konular var, ben bir konuda kendisini çok uyardım o da sıcak su torbası kullanmaması gerektiği idi, fakat benimle bir kış gecesi pazardan geldiğinde çok bağrıştı bu konuda üşümüş ve sıcak su torbası istiyor,  ve ben istemeyerek o sıcak su torbasını hazırlayıp havluya 2 kat sardığım halde kendisine vermek zorunda kaldım. Sen sıcağı hissedemediği için havluları at, torbaya direkt ayağını daya. Ayağı yandı, yaklaşık 15 yıldır ayağının altında kapanmayan bir yara var. İstanbulda hiper barik tedavisi alırken bir hastalığını daha öğrendi doktor sayesinde, gluten hassaslığı var. Elimizden geldiğince dikkat ediyoruz, yarayı gün aşırı serum ile temizleyip, baticonluyorum. Bir bakıma bu yaranın kapanmamasının iyi olduğunu düşünüyoruz. Çünkü yaradan akan bir sıvı var, kimin aynı şekil yarası varsa bulunduğumuz şehirde kapandı ise o kişiler vefat etti, Özel cerrah doktorumuz bile ayağı kesmek istediklerinde karşı çıktı, damarlar sağlam bu şekilde tedavi uygulayarak gittiği yere kadar yaşamaya bak dedi. 15 Yılda sedece bir defa enfeksiyon kaptı, onda da cerrahımız başka bir yakın şehre gitmişti onunla bağlantıya geçtik, rapor sonuçlarına göre gel seni 15 günde burada yatıracağım tedavi edeceğim dedi gittik ve tedavimizi olup yine düzelerek evimize geldik. Enson şehrimizin ünlü hotellerinden birinin sahibinde de bu tür bir hastalık ve yara vardı. Kızlarını tanıyorum, onlarla görüştüğümde Özlem abla yara kapandı, babam iyi dediler. Tam doktorun ismini alıcam bizde gidelim bir tedaviye baksın, hop o kişide vefat etti. Vücuttan akması gereken gluten ile ilgili bu sıvı akmadığı zaman zehirliyormuş dediler. 
 
Bilenler biler buradan şekerden dolayı gözlerindede sorun var, bakımını ben ve annem gerçekleştiriyoruz. Kendisi yemeğini yiyecek, kahveye gidecek, berbere gidecek kadar bir görme olayına sahip. En son burada ilk defa bir doçent göz doktoru göreve başladı hastanede, randevu aldık gittik yapılan incelemede, biz eğer iyi bir sonuç alsaydık tekrar İstanbul'a Ziya beye gidip bir göz ameliyatı daha düşünüyorduk uygun görürse doktor. Fakat doçent aynı şunu söyledi, göz arkası damarlar zayıfladığı için, tekrar bir ameliyat olursa bu görme olayını da kaybetme olasılığı var, dediği için İstanbuldaki göz doktorumuza gitmekten vazgeçtik.
 
Şimdi yaklaşık 3 haftadır onunla pazara gidiyoruz burada. Evden bir tanıdığımız alıyor, pazar yerinde malı indiriyoruz, tezgahı kuruyorlar bana , gerisini ben kendim hallediyorum. Malı tezgaha ben seriyorum, satışı ben yapıyorum. Şimdiye kadar bu derece pazarcılık işine hiç girmemiştim. Sadece şehrimize pazarın kurulduğu günler fabrika çıkışı rahmetli babamın yanına gider, sergiyi toplamasına yardım ederdim. Hatta bir gün sergiyi topluyorum ama biri tarafından da gözleniyoruz sezgisine sahibim, durdum kim o diye çevreme bir bakayım dedim, fabrika muhasebe müdürü az ötede durmuş beni izliyor:)) baktığımı görünce kolay gelsin dedi gitti. Dünde ilk defa şehrimizin sosyete pazarından hariç diğer pazarın kurulduğu günde açtık. Arkamızdaki sergi sahibi ağbim kenarda otururken ona soruyor, abla bu işi daha önceden yaptımı diyor, ağbimde yok yeni öğreniyor diyor, beyaz yaka mesleğinden sonra pazarcılık biraz ağır geliyor ama el mahkum yapacağız, ağbim içinde iyi oldu, eski arkadaşları yalnız bırakmıyorlar hep sohbetteler,bana da iyi geliyor sohbete gelmeleri, sergiyi onlara bırakıp  bazen migrosa su, ekmek, soğuk kahve filan almaya gidiyorum. 
Yalnız ağbimin bilmediğim bir özelliğini öğrendim dün, satış yapıldığında para koyduğu tahta bir çekmece var,  onu temizletti bana. İçindekileri çıkardım, hesap makinası, açacak, tuz kutusu, tahta yoğurt kaşığı, makas, şeritmetre,  yazılı kağıt var veresiyemiz yoktur diye. Altında da 2 kat ince karton var, onu bir çıkardım bir miktar kağıt para çıktı içinden bir de demir kuruş. Ağbi burada azda olsa bozukluk bir para var dedim,( müşteriye para üstü çevirmek için bozukluk lazım oluyorya sevindim bende ) parayı bana saydırdı, toplamda ..... TL var dedim, o paralar haram para, satıştaki para ile karıştırmayacaksın dedi, meğerse para üstü tezgahta unutulan paralarmış. Eeee o zaman bir sadaka kutusuna atalım dedim, yok kalsın belki eski müşteri gelir ister diyor. Gerçekten de 5 yıl aradan sonra eski müşterilerden biri geldi ben senden şunu şunu aldım veresiye, ama seni bir daha bulamadım dedi, ağbimde neler aldığını öğrendiği müşterisinden verilen parayı alarak bu para fazla o zaman ki değer 10 tl idi, bana da şu kadar geri ver ablaya dedi verdim bende.
 
Bu arada kızı gördü bizi pazarda ilk hafta gelmedi yanımıza. 2. hafta ağbimle konuşuyoruz sandalyelere oturmuşuz hop aramıza bir bebek arabası girdi, baktım dünüşüsü kadın yanında da ağbimin kız torunu ve yeni doğan erkek torunu topaç gibi maşallah, torunlarını ağbime getirmiş. Ağbim sevdi biraz, kız torunu 4 e geçmiş bir miktar harçlık verdi. Bende Hiracığım sergiden istediğin bir şeyler varsa al dedim, desenli mikili mutfak havlularından birkaç tane aldı, birde de mavili bebek desenli vardı onu da al dedim, annen bebeği beslerken kullanır, onu da aldı 2 de yastık kılıfı koydum bunlarıda gelmesede annene verirsin dedim, banane bir ihtiyacı varsa gelsin alsın babasının sergisi sonuçta benim değil. 
 






 

6 yorum:

  1. Ağbinize geçmiş olsun. Sizin pazara gittiğinizi bilmiyordum. Daha önce paylaştınız mı? Yardımcı olmak güzel sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba ben 22 yıl özel sektörde çalıştım emekli oldum. Ailem pazarcılık yapıyordu. Emekli olduktan sonra bazı günler yardım etmişimdir . Ama ilk defa böyle sergi kurma işlerine başladım yardım etmek ayrı sergi kurmak apayrı bir olay...

      Sil
  2. Size de yeni bir macera oldu bu sergi kurma işleri. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ailem pazarcılık yaptı daima, aşinalığım sadece sergi toplamaya yardım etmekti. Tezgah kurmak, malı tezgaha sermek, satış yapmak, akşamdan yemek çantasına yemek hazırlamak, tezgahı toplamak, arabaya yüklemek yeni hobilerim arasında:)))

      Sil
  3. Kardeşlik güzeldir bozulmadığı, karşılıklı saygı ve sevgi olduğu sürece... Selamlar.

    YanıtlaSil