TEMMUZ ÇELINÇ 20

 

 

 

20- Ritüelllerin var mı? 

 

 Kimimize göre dileklerimizin yerine gelmesinin tek yolu dua etmektir, kimimize göre ritüeller günah değildir sadece dini inanç gibi benimsenen birtakım alışkanlıklardan ibarettir. Ritüelin günah olup olmadığı konusu oldukça derin bir konu ki bu alanda farklı görüşler yıllardır rekabet halinde.

 

Hepimiz dönem dönem bu tür olayların içine düşüyoruz.

Kimi zaman fenh shui, kimi zaman sayı sekansı, kimi zaman doğal taşlar, kimi zaman bitkiler gibi. Yıllar önce bir tarçın ritüeli okumuş ve bir, iki ay uygulamış ve arkadaşlarla paylaşmıştım, ben  bıraktım arkadaşlar hala yapıyor:))

Her ayın ilk günü avucunuza bir miktar toz tarçın koyup, evin giriş kapısından içeriye doğru bu ayın, sağlılı, bereketli, huzurlu geçmesini dileyerek evin içerisine doğru üflüyorsunuz.

Gelelim sayı sekanslarına;

Sayı sekansları Rus matematik profesörü Grigori Grabovoi tarafından geliştirilmiş bir sistemdir. Bu sistemi bulan kişi şu anda hapistedir. Sebep, toplu halde ölen 20 genci diriltmek için ailelerinden para istemiş ve Putin tarafından hapse atılmış. Sayılar ile ilgili Teslanın 369 kuralı bahsediliyor. Dileğini sabah kalkınca 3 defa öğlen 6 defa akşam 9 defa 21 gün söylüyorsunuz diyorlar. Sayı sekansları ile boyut kapılarının açıldığı söyleniyor. 3 ve 6 sayısı hem negatif hem pozitif boyut kapılarını açabiliyor cümlesini okuyunca ben ürperdim. Düşünsenize dileğinizin gerçekleşmesi yerine tam tersi negatifliği kendinize çekebiliyorsunuz.

Bu yüzden bu olay bana biraz saçma geliyor.

Rune sembolleri cadılığı ve büyücülüğü çağrıştırıyor bana. Zayıflamak için rune denedim olmadı o da fos çıktı. Büyüden zaten korkarım, işyerinde arkadaşın elinde eski bir kitap görüp binbir rica ile kitaba bir göz atmıştım, ve ertesi gün bunun bir büyü kitabı olduğunu algıladım. Arkadaş bekardı, içerden mühendislerden birini istiyordu, çocukta laboratuvarın sorumlusu ile çıkıyordu. O kitaptan elmaya bir dua okumuş, beni çağırdı odasına çocuğu çağırmamı ve elmayı benim ona ikram etmemi söyledi. Ne münasebet kendin çağır kendin ver dedim. Sonuç olmadı, çocuk istediği kızla evlendi fabrikadan ayrıldılar gittiler. Bizim kızda yıllar sonra evlendi, o çocuğu nasıl ikna etti bilmiyorum yalnız. Şirket satıldı, başka şirkete geçtik. Eski patronun oğlu bir genç kız öldürdü ki basında çok yer tuttu bu. Bir yazıda bakire kanı içmek için öldürüldüğü yazıyordu, o an acaba geçmiş yıllarda elime geçen o eski kitap o aileye mi aitti diye düşündüm. Büyüyü sevmem ben evimdede buldum, ağbime boşanacağı eşi tarafından yapılmıştı, tesadüfen gözüm ilişti evin saçağına, orada beyaz bir kağıt gördüm, anneme o kağıdın orada sırıttığını çıkarıp atmamız gerektiğini söyledim, evin içinde kullandığımız merdiven ile erişemedik kağıda, mecburen evin kiremitliğine çıktığımız tahta merdiveni getirdik o yüksekliğe o şekilde ulaştık. Annem neymiş o deyince katlanmış kağıdı açtık içinde ağbimin adının, doğum tarihinin, annemin adının yazılı olduğunu ve ailene dön yazısını türkçe okudum, üstleride arapça karalanmıştı. Babam geldi gösterdik bu dedi büyü, aldı akan suya nehre atmak için evden çıktı gitti. Yıllarca o yüksekliğe o büyü nasıl konuldu diye düşündüm, meğerse 3 harfliler tarafından getiriliyormuş. Ya ailemden ya da cami kurslarından hocamdan öğrendiğim bir şey var, büyü, büyüyü yaptıran kişiye dönermiş ve yapan da yaptıranda dinimizden değilmiş.

 

Ben enerjiye inanırım, 

 

 

 

 

 

 

Bu yönde deneyimlediğim bir olay vardı, bu dünyadaki herşey bir enerji, ağaçta enerji çatalda enerji. Doğal taşların ve bitkilerinde enerji olduğunu kabul ediyorum ki öyle. Onun içinde ben altın sevmem, altın takım yoktur. Gümüş doğal taş takılarım vardır. 

Taşlarımın temizliğini aşağıdaki gibi yapıyorum

Enerji girişi sol elden olduğu için sol bileğime takarım, bu konudaki bilgiyi de kuaförde bir bayan vermişti bana. 

 

 

 

Ay taşı bileklik taşıyordum bileğimde, evdeyim, annem bir konuda kızdı bana ve terlikle üzerime yürüdü, vurmadı fakat benim ay taşı bilekliğim durduk yerde çıt dedi dağıldı. Hala takarım bu bilekliklerimi. Defne yaprağı taşırım cüzdanımda berekettir diye okudum. Ramazanın son günü Sad suresini yazar cüzdanıma koyarım.

 

 Refleksojiye inanırım, bu yönde yazıları ve hareketleri takip ederim. Yüz, el ve ayakta gerekli yerleri not alırım. 

Mesela aşağıdaki hareketi ben bu sene zatürre olduğumda kullandım, sağ veya sol akciğerinize göre hangisinde sorun varsa serçe parmağınızın yanında olan yüzük parmağını 10 dakika boyunca kuvvetli sıkarsanız, akciğere enerji veriliyormuş, denedim ve rahatlık hissettim bir de iki elimi yanyana getirdim, başparmaklar hariç diğer parmakları kıvırdım, başparmaklarımı ileri geri sürtmeye başladım, bu da balgam çıkartıyor. 

 

 Birde çakra konusu var tabii.....

Gül yağı kullanırım.....

ve Esmaları çekerim. Bu konuda instagramda takip ettiğim

https://www.instagram.com/mucizeyasam/

Hafta başlangıcı esmaları ve yeni ay ve dolunay esmaları takip ederim.

https://www.instagram.com/levent_akkaya/

Haftalık esma okumalarını elimden geldiğince yaparım.  

Gece yattığımda tesbihimle yatar, hem dua eder hemde esma okurum. 

Grigori Grabovoi 'nin ölü dirilten sayı sekanları varsa benim dinimin de esmaları ve sayı adetleri mevcut. Tercihim esmalardan yana. 

 

Bütün bu uygulamalar da önemli olan şey İNANÇ ve DUA olayıdır, inanırsan olur..... 

Bunu yazmayı unutmuşum;

https://www.instagram.com/evreninmatematigi/

takip ediyorum, günün rengini tek tek takip etsen de olur, olmazsa tüm renkleri içinde barındıran bir şey kullan. Ben devamlı boynumda olduğu için rengarenk boncuklu gözlük ipi kullanıyorum.

Bir de bereket günü elimden geldiğince cüzi bir rakam kenara koyuyorum.