EĞER BİR GÜN BİRİNİN RUHUNU GÖRMEK GÖRMEK İSTERSEN SANA HAYALLERİNİ GÖSTERMESİNİ İSTERSİN. (Arizona Dream (Emir Kusturica, 1993)

 

 

 

Büyümek
Büyümek, daha tam olarak insan olmak, bedenlenmek, başkalarına bağlı olmak ve başkalarına yardım etmek için zor kazanılmış bilgeliğe sahip yaralı bir şifacı olmak için yeterince açık bir kalple büyümek demektir.
Büyüdüğümüzde, otomatik olarak "büyürüz". Bu, Rohr'un çelişki içinde gelişmek olarak adlandırdığı paradoksun güzel simyasıdır. Bütünlük anlamına gelen hem Yin (aşağı) hem de Yang (yukarı) yönlü büyümeyi katalize ederiz. Buna karşılık, tek taraflı büyüme, büyümeyi garantilemez - aslında, daha çok, hesaplanmamış travmamızın altında hapsolmuş olan parlaklığımızı gömer ve ihmal eder.
Aşağı inerek, temel aşk yaralarımızla karşılaşırız ve bunlar üzerinde çalışmak, aslında duygusal olarak zeki (olgun) yetişkinler olabilmemiz için çocukluk acımızı temizlemek ve bütünleştirmek için bir başlangıçtır.
Büyümek bizi gölgemizle karşı karşıya getirdiğinden, dürüst insanlar olabilmemiz için bize gerçek, uygulamalı dönüşüm için en büyük fırsatı verir. Bu, dünyayı yetişkinler olarak etkileme ayrıcalığı için derin bir ışık temeli oluşturur.
Büyümezsek çocuksu kalırız ve yaralarımız ve travmalarımız bilinçsizce iltihaplanır ve hayatımızı yönetir. Aslında büyümüyoruz, özellikle de evi terk etmek ve dünyada kendi finansal yolumuzu yapmak gibi sapkın kapitalist bir yol dışında, kendi yararları olan, ancak kesinlikle olgunluk, bilgelik ve özenin tüm toplamı değildir. daha iyi olandır (ve çoğu durumda onun antitezidir).
Büyümek için büyümediğimizde, çocuksu bir kültürle ve sahipsiz bıraktıklarımızın boşluğunu doldurmak için başkalarından alabileceklerini almaya çalışan bir gölge tsunamisiyle karşılaşırız.
Rohr diyor ki:
"İnsan bilinci, gölgemizle mücadele etme dışında hiçbir derinlikte ortaya çıkmaz. Çatışmalarımızla, eleştirilerimizle ve çelişkilerimizle yüzleşirken büyürüz. Gölge benliğimizle, başarısızlıkla veya yaralarla mücadelemizde kırılırız daha yüksek bilinç seviyelerine. Çelişkilerini ifşa etmeyi, adlandırmayı ve hala onların içinde gelişmeyi öğrenen insanlar, peygamber diyeceğim insanlardır."
Jack Adam Weber 

 

Hepinize merhaba, sağlıklı iyi haftalar. Bizler aynı değişen bir şey yok ah sıcaklar ah sıcaklar deyip duruyoruz:))

 

 

Serin bir yere hemen kıvrılıveriyoruz....

 

 

 

Okumaya devam ettiğim kitap...

 

 

En sevmediğim cümleye istinaden bu satırları çizdim.

KENDİ İNSANIM!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
 

Hüznümü iyileştirecek bir ilaç arıyordum.
Derin bir nefes aldım ve güneşin yüzümü okşayan ilacını hissettim.
Ve rüzgârın ilacının ruhumun derisini öptüğünü hissettim.
Ve gözlerimi berraklaştıran suyun ilacını hissettim.
Ve toprağın ilacının beni kalbime kök saldığını hissettim.
Ve hayatın kendisinin damarlarımda aktığını hissettim.
Tüm korkularıma ve yaralarıma rağmen, beni koşulsuz sevgi ilacınla doldurmaktan asla vazgeçmiyorsan, seni nasıl sevmem, toprak ana.
✍🏼 Ada Luz Márquez.

EDEBİYAT BURADA

https://www.youtube.com/watch?v=f2w5fIrJ1oE


FLU TV

EMEKLİLİKTEN SONRA NE VAR?

https://www.youtube.com/watch?v=vXNYbruoQ_k



TUĞRUL AĞIRBAŞ İLE RAHAT BATTI

TOLGA AKIŞ
https://www.youtube.com/watch?v=vWqeiLAqM_o

KAAN SEKBAN
https://www.youtube.com/watch?v=Z2nvlCYLZMg

SELİM ZAFER ELLİALTI
https://www.youtube.com/watch?v=CCbiGuosa3A