Genç yaşlı tüm okurlara felsefeden bilime, sanattan tarihe günümüz dünyasını şekillendiren unsurlara dair aydınlatıcı ve keyifli bir okuma sunuyor. Ödüllü yazar Svend Brinkmann, İnsan Olma Yolculuğu’nda küçük bir çocuğun, Andreas’ın Avrupa’yı dolaşma serüveni üzerinden insanlığa dair büyük sorulara yanıt arıyor. Yol boyunca birbirinden farklı insanlarla tanışan Andreas insanın iyi kötü, güzel çirkin, nasıl bir varlık olduğunu çözmeye çalışırken yoluna çıkan büyük sanat eserlerinin insanlara ne tür mesajlar verdiğine dair de kafa yoruyor. Sofie’nin Dünyası tadında bir kitap olan
İnsan Olma Yolculuğu’nda Andreas insanlığın altı aşamasını keşfediyor.
Andreas en önemli şeyin, ‘kendini bulmaya’ veya ‘kendisinin daha iyi bir versiyonu olmaya’ çalışmak yerine, gelişim ve dönüşüm yoluyla ‘insan’ olmak olduğunu fark edecektir
KİTAP HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİM;
Andreas'ın yaptığı yolculuk gerçekten güzeldi. Nasıl insan olunur, insan olmak gerçek manasıyla nedir şeklinde soruların cevaplarının olduğu, Darwin'den, Kant'a, Aristoteles'e, Hume'a kadar bilgi ile dolu bir kitaptı. Özellikle kitapta bahsedilen bazı eserlerin fotoğraflarının kitapta yer alması güzeldi.
KİTAPTAN ALINTILAR;
Kendin olmalısın, kim olduğunu bulmalısın.
*****
Sevgili insan, öncelikle bilmelisin ki insanlık dışı olabilecek tek canlı insandır.
*****
İnsanlık dışı olmak için insan olmalısın.
*****
Kendini korumaya ve türümüzün sürekliliğine yönelik içgüdülere ve dürtülere ek olarak biz insanlar, kendi içgüdülerimiz ve dürtülerimizle ilişki kurmamızı sağlayan bir özfarkındalığa sahibiz.
*****
İnsan olmak bir görevdir.
*****
Hayatlarımız ancak onu eleştirel bir incelemeye tabii tutmamıza izin verildiğinde yaşamaya değerlidir.
*****
Sokrates, bu nedenle incelenmeyen hayatın yaşamaya değmeyeceğine inanıyordu.
*****
Hepimiz nesillerarası değişimin bir parçasıyız.
*****
Bazen biz insanların en iyi olduğumuz şeyin yok etme eğilimimiz olduğunu düşünüyorum.
*****
Çevremizi şekillendirebiliriz çünkü bizi akıllı yapan büyük beyinlere sahibiz. Kreşler, okullar, işyerleri, ve diğer sosyal alanları inşa edip çevremizi düzenleyebiliriz ancak bu sırada beyinlerimiz de içerisinde bulunduğumuz çevreye göre şekillenmektedir. Nasıl ki toprağın üst katmanları solucanların hem uyum sağladığı hem şekillendirdiği yaşam alanlarıysa, kültürel çevremizx de biz insanların toprağıdır; biz onu şekillendirirken o da bizi şekillendirir.
*****
Kendimizi nispeten istikrarlı bireyler olarak görsdek de aslında sürekli değişiyor ve çevremizle etkiletişime giriyoruz. Bir yıl içinde, vücudumuzdaki atomların yüzde 99'u değişir; beynimiz yaşam boyunca değişir ve türümüz - Homo sapiens- birçok yönden doğadaki dinamik süreçlerin rasgele bir ürünüdür, ki bu da hiç şüphesiz gelecekte insanın kendi faaliyetleri sonucunda önemli ölçüde değişecektir.
*****
İnsanlar dahil, dünya üzerindeki tüm organizmalar doğanın yörüngesinin bir parçasıdır. Doğadan daha üstün - ya da doğaüstü veya doğaya aykırı - hiçbir yanımız yoktur.
*****
Dünyamız yalnızca toprağın üst katmanından ve elma ağaçlarından değil, aynı zamanda insanlar tarafından yaratılmış olan okullar, fabrikalar, hastaneler, üniversiteler, sinemalar, futbol sahaları, tv dizileri ve daha birçok şeyden oluşmakta ve kültür dediğimiz şeyi ortaya çıkarmaktadır.
*****
Solucanlar için toprağın üst katmanları ne ise, Homo sapiens için de kültür odur: türün kendi eylemleri sonucu yaratılan ve karşılığında türü de etkileyen bir ortam. Bu etkileşimin kökeni, bedensel işlevlerimizin tarih boyunca kültürel gelişim nedeniyle değiştiği fizyolojik seviyeye kadar inmektedir. Örneğin, kültürel enstüramanlar olan taş aletlerin ve silahların icadı, insanların parmaklarını çok daha etkili bir şekilde kullanmaya başlamasına; taş aletler sayesinde daha küçük parçalara bölebildikleri yiyeceklerini daha az çiğnemeleri gerektiğinden, zamanla dişlerinin küçülmesine sebep olmuştur.
*****
Ateş yakmayı öğrendikten sonra sindirim sistemimizde değişime uğradı.
*****
İnsan hem doğanın hem de kültürün ta kendisidir.
*****
Avcı-toplayıcı kültürdeki insanların, muhtemelen modern dünyada yaşayan insanlara göre çok daha fazla boş vakti vardı.
*****
Tarımın olmadığı bir hayat yaşayan insanlar günde yalnızca beş ile altı saat çalışırlar. Kalan zamanlarını ise dinlenerek, oyun oynayarak ya da mağara duvarlarına resim çizerek geçirebilirler. İnsanlar, tarımın yalnızca 10.000 yıldan biraz fazla bir süre önce ortaya çıkmasıyla birlikte neredeyse günün tamamında çalışmaya başladılar. Ayrıca insanların tarımın icadından sonra çok daha sağlıksız ve daha kısa yaşadıkları görülmektedir. Bunun karşılığında ise medeniyetlerin inşa edilmesi mümkün olmuştur.
*****
Bence hareketlerinin sonuçlarıyla başa çıkmaki insanın şimdiye kadar sahip olduğu en büyük görev!
*****
Temelde insanın sahip olduğu bilgi genlerimizde değil, içinde doğduğumuz kültür ve topluluklarda yatmaktadır.
*****
Dil, insanın kendisi ile olan ilişkisini aktarmanın en iyi yoludur ve bu sayede eylemlerimiz üzerine derinlemesine düşünebiliriz.
*****
İnsan olarak doğdunuz ama yine de insanlığınızı geliştirmek zorundasınız.
*****
İnsan olmak, kişinin içinde saklı potansiyelini fark etmesi demektir. Burada bahsedilen potansiyel " kendinin en iyi versiyonu" ya da buna benzer bir şey olma potansiyeli değil; insdan olma, iyi bir insan olma potansiyelidir. Hayatımız boyunca hepimizin karşısına çıkan temel görev budur: mümkün olan en iyi insan olmak.
*****
Diğer insanlara karşı saygılı ve nazik olmak oldukça önemlidir.
*****
İnsan karekterini oluşturabileceği bir toplumsal düzen içinde yaşarsa insan olabilir.
*****
Ruh, bedenin bir uzantısı değildir. Canlı bedenin algılama, düşünme ve hareket etme yeteneğinin bir ifadesidir.
*****
Ani içgüdüsel dürtülerimiz, mantıkla sorgulanmaya açıktır ve eğer iyi bir yaşams sahip olmak istiyorsak bu dürtülerimizi mantığa göre şekillendirmek gerekir.
*****
Kısa ömrümden en iyi şekilde nasıl fayda sağlayabilirim?
Mümkün olan her şeyi deneyimleyin, nezaket ve dinginlikle yaşayın ve olumsuz duygularınızı sınırlandırmaya çalışın. Öfkeden kaçınmak için, herkes herkesi affetrmelidir. Tüm insanlığın bağışlanmaya ihtiyacı var.
*****
Duygular genellikle iyi ve mantıklı davranmanın önemli bileşenlerinden biridir. Duygular olmadan neyin önemli olduğunu bilmemiz mümkün değildir.
*****
Bir şeyi yalnızca doğru olduğu için yapmalıyız, bu eylemden bir kazanç elde edebileceğimiz için değil.
*****
Bizi ahlaki konularda bilgilendiren ve farklı durumlarda yapmamız gerekeni bize bildiren duygularımızdır.
*****
İnsanın felsefesi, dini ve bilimsel açıdan birçok tanımı, insanın var olabilmesi için olmazsa olmaz birtakım duygulara dayanmaktadır. İşte bunlardan en önemli üç tanesi: kaygı, suçluluk ve utanç.
*****
Ruh nedir? Ruh benliktir.
*****
Tıpkı kaygı gibi, suçluluk da insan olmak için hayati öneme sahip bir duygudur. Bu duyguların bilincinde olmak, insan olma yolculuğunun bir parçasıdır.
*****
İnsan olmak, yalnızca mantığı olan akıllı bir hayvan olmak demek değildir. Bizler sadece süperbilgisayarlar gibi akıllı makinelerden ibaret değiliz. İnsan olmak aynı zamanda kaygıyı, suçluluğu ve utancı bilen, duyarlı bir varlık olmak demektir. Bilgisayarlar ise bundan yoksundur. Ve muhtemelen hayvanlar da. Belki biraz çekingen olabilirler ama asla kaygılı değillerdir.
*****
İnsanın hayattaki görevi, kendini gerçekleştirmek değil, insan olmaktır.
*****
Hayatın anlamının ahiret hayatında değil de hayatın kendisi içinde aranması gerektiğini düşünen laik kültürlerden gelen insanlar için hayatın anlamı mutluluktur.
*****
Bir hayatı yaşamakla onu deneyimlemek arasında büyük fark vardır.
*****
Unutmayın ki mutlu insanlar aynı zamanda üretken insanlardır.
*****
Kibarlık ve medeni davranış yalnızca bir dış kabuk değil, ahlaki olarak insanın içinden gelen bir şeydir.
*****
İnsan hayatını ve benliğini kendi yaratmalı ve kendi mutluluğunun mimarı olmalıdır.
*****
Başkalarına sevgiyle bağlanmanın nimetini de zahmetini de tatmış varlıklasr olarak keder, hayattaki en büyük yoldaşımızdır.
*****
Sevdiğimiz bir kişi ölse de sevgi asla ölmez.
*****
Kimse hikayesini tek başına yazamaz. Hikayemizin çoğu biyolojik türümüz, doğamız, sağduyumuz, duygusal ve sosyal yaşamımız tarafından şekillenir. Ve hepimiz bizimle birlikte hikayemizi anlatacak olan bir koroya ihtiyaç duyarız. İşte ancak bu şekilde kendimiz olabiliriz; yani insan olarak.
KİTAPTAKİ DİZİLER;
Game of Thrones
KİTAPTAKİ FİLMLER;
Kuzuların sessizliği
"Sevgili insan, öncelikle bilmelisin ki insanlık dışı olabilecek tek canlı insandır."
YanıtlaSilNe kadar doğru.