Hani erken inerdi karanlık,
Hani yağmur yağardı inceden,
Hani okuldan, işten dönerken,
Işıklar yanardı evlerde,
Eskidendi, çok eskiden.
Hani ay herkese gülümserken,
Mevsimler kimseyi dinlemezken...
Hani çocuklar gibi zaman nedir bilmezken,
Eskidendi, çok eskiden.
Hani hepimiz arkadaşken,
Hani oyunlar tükenmemişken,
Henüz kimse bize ihanet etmemiş,
Biz kimseyi aldatmamışken,
Eskidendi, çok eskiden.
Hani şarkılar bizi bu kadar incitmezken,
Hani körkütük sarhoşken gençliğimizden,
Daha biz kimseye küsmemiş,
Daha kimse ölmemişken,
Eskidendi, çok eskiden.
Şimdi ay usul, yıldızlar eski
Hatıralar gökyüzü gibi gitmiyor üstümüzden
Geçen geçti,
Geçen geçti,
Geceyi söndür kalbim
Geceler de gençlik gibi eskidendi
Şimdi uykusuzluk vakti.
Hani yağmur yağardı inceden,
Hani okuldan, işten dönerken,
Işıklar yanardı evlerde,
Eskidendi, çok eskiden.
Hani ay herkese gülümserken,
Mevsimler kimseyi dinlemezken...
Hani çocuklar gibi zaman nedir bilmezken,
Eskidendi, çok eskiden.
Hani hepimiz arkadaşken,
Hani oyunlar tükenmemişken,
Henüz kimse bize ihanet etmemiş,
Biz kimseyi aldatmamışken,
Eskidendi, çok eskiden.
Hani şarkılar bizi bu kadar incitmezken,
Hani körkütük sarhoşken gençliğimizden,
Daha biz kimseye küsmemiş,
Daha kimse ölmemişken,
Eskidendi, çok eskiden.
Şimdi ay usul, yıldızlar eski
Hatıralar gökyüzü gibi gitmiyor üstümüzden
Geçen geçti,
Geçen geçti,
Geceyi söndür kalbim
Geceler de gençlik gibi eskidendi
Şimdi uykusuzluk vakti.
Murathan Mungan
Sizce eski zamanlar mı yoksa şimdiki zaman mı?
*******
Doğan gün umutla doğar, gelen her gün tadında yaşanırdı.
Doğan gün umutla doğar, gelen her gün tadında yaşanırdı.
Akrabalığın, arkadaşlığın, dostluğun bir anlamı, bir değeri vardı.
Çok güzel atasözleri, güzel insanların dilinde olur, teselli, umut olur insanın direncini arttırır, moralini yükseltirdi.
Eskiden şükür vardı insanlar şimdiki gibi halinden şikayet etmiyorlardı
yemek konusunda olsun gerekse başka şeylerde olsun saygı vardı sevgi
vardı küfür hiç yoktu.
Bir radyo olur, ondan gelen ses odayı doldurur, ev halkına
şenlik olurdu. Radyo ya da TV odanın yüksekçe duvarına
tutturulan tahtanın üstüne konurdu.
Kış günleri sobanın kurulmasıyla
onun etrafında sıcacık sohbetler edilirdi.
Kandillerin ve bayramların tadı vardı sanki. Bu zaman dilimlerinin manevi havasının, bütün
mahalleye, şehre işleyişi vardı ki bu insanı daha
güçlü kılardı.
Eşyanın kıymeti vardı. İsraf edilmez, her şey bir başka amaçla da
kullanılabilir, öyle hemen atılmazdı. Su testiden içilir, yemekler
ızgarada pişirilir, kahveler gaz ocaklarında yapılırdı. Avlularda mutlaka kümes olur, tavuklar, horozlar, hindiler yetiştirilir, evin yumurta ve et ihtiyaçları buradan sağlanırdı.
Komşuluk bir mecburiyet değil bir hayat şekliydi.
Ya şimdi?????????????
orta okulda iken okuldan çıkınca en sevdiğimdi....
En muzurı Ceyardı:))
( şimdiki muzurları görmek bile istemiyorum....)
Yeşilçam bizim için tekti, herkesin hatırlyacağı evin kullanılmayan odasında ise TV:)) cumartesi geceleri gaz sobası yakılır, ya da yorgan altında izlenirdi bu filmler:)) Hepsinin bize kattığı değerler var...
Peçkada yapılan, kestanenin, böreğin, patatesin, üstünde kızartılan ekmeğin, pişirilen kuru fasulyenin ve odun külünde pişirilen sucuğun tadını özledim...
Tabii bunu yapan rahmetli babamı da çok özledim:(((
Ağbime çeyizlikti böyle bir makina, sonra ağbimin düğünü olacak rahmetli teyzem geldi, o zaman evde kalın perdeler kullanılırdı, onları yıkayalım dedi annem. Hadi makinayı açalım orada yıkayalım hem deneriz dedi teyzem. Suyu kazanla tüpte kaynattık, makinaya döktük su olduğu gibi yerde:))) meğerse yıllarca durduğu yerde kullanmadığımız halde hortum çürümüş:)))
Yalnız bu makina çamaşırı hatta beyazları çok güzel yıkardı hakkını yemeyelim:)))
Şimdiki gibi çeşit çeşit değildi....
Ay Elektrikli mikserde neymiş canım kol kuvvetiyle çalışan bu varken:))
***************
Geride bıraktıkların ileriye gitmeni engelleyecek. Unutma; ileri gidebilmen için arkadakileri unutman gerek.
(Adam Fawer)
Adam Fawer'ın bu sözüne katılıyormusunuz? Geriye bakmaksak, bizi biz yapan şeyleri hatırlamazsak, bizde şu dönemin çirkefliği içinde kaybolmazmıyız?
Geçmişe özlem duymanın arkasında huzur, mutluluk, sevgi ve saygı
vardı.
İnsanlar çok şey istemiyorlar, küçük şeylerden büyük mutluluk
duyuyorlardı.
İnsanlar temiz....
İnsanlar birbirlerini sever...
İnsanlar birbirlerine yardım eder.....
İnsanlar içlerinde büyük hırslar
beslemez....
İnsanlar zayıfları ezmez....
İşte bizler bu gün
geçmişe, özlem diyorsak, aslında bu temiz duygularımızı aradığımız içindir.
Sizde geçmişe özlem duyduğunuzda, iyi ki yaşamışım dediğiniz, yaşamınızın izlerini, ömrünüzün sonuna kadar saklayacağınız bir gönül sandığınız varsa, arasıra açın....
Herşeye rağmen iyi geldiğini göreceksiniz.....
Yazının temasını çok beğendim. Eskidendi çok eskiden... Şİmdi ise her şey anlık tüketim. Beklemeye sabır yok....
YanıtlaSilAynen öyle, oysa sabırlı olanı Allah sever diye okuyoruz değil mi?
SilHepsi güzel.. Geçmişi hatırlamak, neşeyle özlemle anmak. Bugünü sindire sindire yaşamak. Yarını umutla beklemek ;)
YanıtlaSilÇok güzel şeyleri hatırlatmışsın, kuzine deriz biz, peçka dediğin şeyle aynı mı? Geçen kış annemin bir arkadaşında yedik kuzine işi bir yemek, offfff diyeyim offff :)
odun ateşinde pişen herşeyin lezzeti farklıdır. Evet kuzine peçka aynı şey.
SilPardon geçen kış değil iki sene önceki kış tabii.. Nedense bu sıra ne hatırladıysam üzerine 1 sene eklemem gerekiyor!
YanıtlaSilNe hoş bir paylaşım olmuş:) hem gülümsedim hem nereden nereye dedim.
YanıtlaSilKaneviçe ne kadar güzel işlenmiş.Ucundaki dantel annemin kullandıklarından. Saman yastıklar bizim köy evinde var hala,dededen kalma,sedir üstünde sıralı dururlar.
İnsan ilişkileri için ,özellikle akraba ilişkilerinde son birkaç aydır karmaşığım.Önceden böyle değildik,ne oldu da değiştik diyordum.Şu aralar ise gerçek buymuş demek ki, insanlar artık yüzlerini saklamıyor,eskiden maskeli dolaşıyordu diyorum.
Limonlu vim'i görmeyeli ne kadar çok oldu öyle:) resmi görmeseydim hiç aklıma gelmezdi,o kadar eski :)
İlerlemek bir şeyleri ardında bırakmak demek , doğal döngü aslında.Ama , yinede bazı şeylerde ardından su dökmek gerek bence,güle güle gitsin sonra yine güle güle gelsin diye.
Sevgili vakt-i dem, akraba da olsa seni ruhen rahatsız ediyorsa gitmesi gerek demek ki. Herkesin ruhu aynı işlemiyor anne baba ile birbirimizin farkı var. Ben 2 akrabamı gönderdim ki ikiside amca kızlarım, hele bir tanesinin 2 fabrikası var:)) banamısın demedim yol verdim gittiler, hiç rahatsız değilim. Birine bir sefer hatasında dolayı affettim denk bir hata da da biletini kestim. Bir kitapta okumuştum yapmak istediğin şey seni rahatsız ediyorsa bunu Allah senin yapmanı istemediği için miş. Benim yol verdim hiçte pişman değilim, onlar yüzünden aile huzurumuz bozulmuştu şimdi gayet rahatız.
Silpeçka hımm soba yani herhalde :) kuzine diyorlarmış herhalde ondan :) çocukluğunu özlemişsin seeen :)
YanıtlaSilEvet deep soba..
SilVe çok iyi bildin çocukluğuma dönmek isterdim imkan olsa.