Kendinizi öfkeli, neşesiz, kaygılı veya mutsuz mu hissediyorsunuz?
Bilge büyücü Mama Nono, sizi zihninizle tanıştıracak bir kursa katılmaya davet ediyor:
“Mutluluğu Ayağına Getirmek İsteyenler İçin Çok Hızlandırılmış Bir Kurs.”
Yedi gün sürecek bu kurs boyunca:
• Zihninizin her dediğine inanmamanız gerektiğini
• Düşünceleriniz hakkında düşünmemeyi
• Dikkatinizi neye verdiğinize dikkat etmeyi
• Duygularınıza düşünceyi bulaştırmamayı
• Aptalca değil akıllıca bencil olmayı ve size özgürlük getirecek daha birçok şeyi öğreneceksiniz.
Hazırsanız başlayalım!
KİTAP HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİM;
İlk defa okuduğum bir yazar diğer kitaplarına da bakacağım. Bir düşünce, bir duygu gibi zihin oyunları olduğumuzu değil de aslında onları izleyen bir kişilik olduğumuzu fark etmemizi sağlayan bu kitap, var olduğumuz anı yaşamamız gerektiğini anlatıyor.
KİTAPTAN ALINTILAR;
Şu kuralı unutmamalısınız: Direndiğiniz her şey güç kazanır.
*****
Zihni üzerinde hiçbir kontrolü olmayan birinin zihin huzuru olamaz ve zihin huzuru olmayan biri mutlu olamaz.
*****
Düşüncelere dikkatinizi verip, onlar hakkında fikirler yürütmeyi bırakırsanız ve sakin, tarafsız bir şekilde düşünce bulutlarının geçip gitmesini beklerseniz uyku halinden çıkıp, kendinizi hatırlamaya başlamış olursunuz.
*****
Üzüntü üzücüdür çünkü onun içinde olmak istemezsiniz, onu reddedersiniz. Oysa üzüntü ve benzeri ıstırap veren duygular geldiğinde onları kabul edebilirseniz onlar artık eskisi kadar üzücü olmazlar. Kabul ettiğiniz anda onlara yeni bir nitelik kazandırmış, bir derinlik katmış olursunuz.
*****
Hayatında yanlış giden her şeyin sebebi, kendini düşüncelerin ve duygularınla özdeşleştirmendir.
-Her şeyin bir besin kaynağı vardır. Duygular ve düşünceler, sizin dikkatinizle beslenirler.
-Düşünceler ve duygular tek başlarına iyi veya kötü değillerdir. Onları iyi veya kötü kılan, sizin onlarla kurduğunuz ilişkidir.
-Geçmiş acıların hayaletlerini evinize doldurmaktan, her gün ayrı bir kendine acıma partisi vermekten vazgeçin.
-Çekim yasası size ne isterseniz onu değil, siz neyseniz onu getirir.
*****
İnsan zihni bu maymuna benzer; doğası itibariyle sürekli aktif ve huzursuzdur. Bolca içtiği şarap, arzularıdır. Zaten yerinde duramayan zihin, arzularla dolup taşınca, kargaşası iyice artar. Zihni sokan akrep, kıskançlıktır. Kıskançlıkla zehirlendikten sonra zihnin başına son bir felaket daha gelir ve içine şeytan girer. Zihnin içine giren şeytan, kibirdir.
*****
Aynı bedeninizin organlarının ürettiği çeşitli salgılar ve hormonlar gibi, düşünceleriniz de zihninizin salgılarıdır. Zihniniz hiç durmadan düşünceler üretir, siz de bütün enerjinizi bu düşünceler hakkında düşünmeye harcarsınız. Düşüncelerinizin çoğu geleceğe veya geçmişe aittirler çünkü zihin şimdiki anda kalamaz. Beden anı yaşar, ama zihin her zaman başka yerdedir, sizi huzursuz ve mutsuz kılan şey zihninizin sürekli gezinti halinde olmasıdır.
*****
Aslında çoktan ölmüş olan o acı olayları hala canlı tutan tek şey sizin onları zihninizde yeniden canlandırıp durmanızdır. Onları besleyen, onlara güç veren tek şey sizsiniz.
*****
Oyalanacak hiçbir şey olmadan tek başınıza kalmayı bir deneyin. Ne kadar kısa süre içinde kendinizden kaçıp, ne olduğunuzu unutmak istediğinize şaşıracaksınız.
*****
Düşünceyle işiniz bittiğinde, düşünce aleminde daha fazla kalmayın ve orada gereksiz vakit harcamayın. Düşünceleriniz hakkında düşünmeyin, geçmiş ve gelecek hakkında düşünmeyin. Duştayken yalnızca duş alın, bulaşık yıkarken yalnızca bulaşık yıkayın ve yemek yerken yalnızca yemek yiyin. Bütün bunları yaparken, düşüncelere dalıp gitmeyin. Dalıp gittiğinizi fark ederseniz, nefesi kullanarak kendinizi geri getirin.”
*****
İnsanın kendisini aldatmak için söylediği büyük yalanlardan biri de, yarının bugünden daha iyi olacağıdır. Kendi haline bırakılan bir yarın neden daha iyi olsun? Yarın sırf zaman geçti her şey daha güzel olmaz, siz daha iyi bir insan olmazsınız. Kendi haline bırakılan gelecek ancak geçmişi tekrarlar.
*****
Zihniniz, kumandası sizde olmayan dev bir televizyon ekranı gibi aralıksız yayın yapıyor ve canı hangi kanalı isterse onu gösteriyor. Birisi size bir şey anlatırken televizyon aniden, kendiliğinden açılıveriyor ve 'Hey!' diyor. 'Bana bak! Beni izle! Şimdi bu programı yayınlamak istiyorum ve sen de oturup izleyeceksin!
*****
Zihni, okyanusa da benzetebiliriz. Siz, zaman zaman kendinizi okyanusta kabaran bir dalga ile özdeşleştirir, dikkatinizi o dalgayı verir ve ‘bu benim düşüncem’ der, dalgaya sahip çıkarsınız. Bunu yaptığınız andan itibaren bir okyanus gibi derin ve engin olma niteliğini kaybeder, kendinizi dalgaya hapsedersiniz. O dalgayla birlikte savrulur, kıyıya çarparsınız.
*****
Ortaya çıkan duygu ne olursa olsun tepki vermeden ve yorum yapmadan yalnızca gözlemlerseniz, ona enerji vermemiş olursunuz. Tavrınızı bu şekilde değiştirdikten bir süre sonra size ıstırap veren duygulardan eskisi kadar korkmamaya, rahatlıkla onlarla beraber kalabilmeye başladığınızı göreceksiniz. Üzüntüleriniz size eskisi kadar ağır ve karanlık görünmemeye başlayacaklar. İçinizde, ıstırap dahil her şeye yer açabileceğinizi ve size acı veren duyguların varlığına rağmen mutsuz olmadığınızı keşfedip, şaşıracaksınız.
*****
Bir arkadaştan diğerine, bir sevgiliden başka sevgiliye, bir işten başka bir işe geçmek istemenizin nedeni, zihnin sıkılganlığıdır.
*****
Başkaları seni bu kadar kolayca kızdırabiliyorsa, kendini daha zor kızdırılabilir hale getirmelisin!
*****
Bir kişiyi sevip sevmemeniz genellikle onun size kendinizi nasıl hissettirdiğine bağlıdır. Size kendinizi iyi hissettiren kişileri dost, kötü hissettirenleri düşman ilan edersiniz...
Çok güzel bir kitapmış. Alıntıları sevdim, düzeltmemiz gereken çok alışkanlığımız var.
YanıtlaSilbence okumalısınız gerçekten güzeldi..
SilSelam yaşadıkça gördükçe burada önerilen ipuçlarını mecburen yapıyorsunuz. Çoğu tanıdık gelmesine rağmen yine de özenle okudum nerede eksiğim var diye. Sevgiler.
YanıtlaSilsevgiler,
Silkesinlikle tavsiye ederim, içinde egzersizlerde var umarım sende beğenirsin, diğer kitaplarını da attım sepete yazarın...
YanıtlaSilMerak ettiğim bir kitap, alıntıları çok beğendim.
YanıtlaSilumarım okumak ta nasip olur.
Sil