EKİM AYI MAVİ LALE ETKİNLİK ( OKUDUKLARIM 73 İZLEDİKLERİM 40 )

31 Ekim 2021

 

 
 
 “Biz oyunu kaybetmedik, sadece vakit yetmedi.”

Alev Alatlı'nın 1992’de yayımlanan ve Türkiye'nin dönüşümlerini çözümleyen dörtlemesi "Or'da Kimse Var mı?" her kitabıyla geniş ve yoğun tartışmalara yol açmıştı. Dizinin ilk kitabı Viva La Murte’yi izleyen 'Nuke' Türkiye, Valla Kurda Yedirdin Beni! ve O.K. Musti Türkiye Tamamdır’ ın ardından Alev Alatlı, Beyaz Türkler Küstüler aracılığıyla yirmi yıl sonra yeniden soruyor: "Orda Hâlâ Kimse Var mı?"

Beyaz Türkler Küstüler’in başkişilerinden Mehmet Sedes, efsanevi Günay Rodoplu'nun trajik hikâyesini anlatan kişi, 70'li yılların TİP kökenli militanı. İkinci eşi Meral, aynı yılların THKP-C militanı; anneleri Mübeccel Atiye, '40'lı yıllardan, Behice Boran, Niyazi Berkes, Muzaffer Şerif Başoğlu’nun DTCF'den arkadaşı. Amiral bir eş, Prof. Ayhan Songar, Prof. Recep Doksat'la içli dışlı bir muhit; Mübeccel Atiye hocanın temsil ettiği "orijinal beyaz Türk" 1940'lı yılların "laik-hümanist" eğitiminin şekillendirdiği Nişantaşı-Ayvalık tipolojisi.

Hasan Âli'nin, Yakup Kadri'nin idealleri uyarınca "insan zekâsının aslı Yunan’dadır" şiarı doğrultusunda, tüm enerjilerini "çağdaşlaşma" dedikleri ve fakat aslında Batı medeniyetine Yunan-Roma bacağından duhul etme çabasıyla beraber yasalarla vicdanları arasında kalıp bizar olan yurdum insanları ve onların günümüzdeki uzantıları...

KİTAP HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİM;
 
Seri bir kitapmış bilmiyordum. 
Yazardan okuduğum ilk kitap ve bir serinin son kitabı olması nedeniyle kitaba adaptasyonum biraz zordu.
Daha çok kişiler, isimler ve diyaloglardan oluşuyor. Ülkemdeki hemen birçok konuya değinmiş ve eleştiriler getirmiş.
 
KİTAPTAN ALINTILAR;
 
"Türkiye akılla anlaşılamaz. Hesaba kitaba da gelmez. Kendine has bir kimliği vardır. Türkiye'ye sadece iman edilir, Cancağızım!"
*****
Kendi sorumluluğunu üstlenmeyen toplumlarda görülüyor,hep başkası kabahatli.'Liyakat' ölçü olmaktan çıktığında,paçozluk vakayı adiyeden bir hal,sıradan bir toplumsal nitelik oluyor.
*****
Her şeyi Allah için yaptıklarını savunurlarken Allah'ın kullarına kulak asmayan, yaşam tarzlarıyla Yaratan'ın buyruğunu karıştıran Müslümanlar.
*****
"Bizde gazeteci, duymak istediği cevabı sorusunun içine gömen adamdır" Çekirge.
*****
Bürokraside esas, meseleyi çözmek değil, meseleyle arandaki mesafeyi iyi tayin etmektir! Ne zarar görecek kadar yakın, ne de olası faydayı kaybedecek kadar uzak konuşlanacaksın!
*****
Düşman üstüne üstüne geliyorsa, sen de güçsüz isen, onların önlerine bir tuhaf mahluk at. Onlar ‘Bu ne olsa gerek’ diye oyalanırken sen kendi istihkamlarını tahkim edecek zaman kazan. Sun Tzu Paşa
****
Hayvanların harikulade bir yardımcıları var, içgüdü. İnsanoğlunda o da yok
*****
İnanç kaynaklı bilgi diye bir şey olmaz, ya inançtır ya da bilgidir.
*****
Sir Winston Churchill, ne demiş? İnsan 30 yaşının altındaysa ve liberal değilse, kalpsizdir. Lâkin, 30 yaşını geçmişse ve muhafazakar değilse, beyinsizdir, demiş.
*****
- “Paçoz, kendi çıkarı için her yolu mübah sayan, küstah, beş para etmez, sokak kurnazı, zevzek, müptezel, palavracı,rüküş, hoyrat, içtensiz, pespaye, nekes… Dostoyevski ‘Puşlot’ (Poshlost) der. Topluma musallat olan, iblis ayarlı paçozluktur Puşlost. İşte kitap paçozluğun hikâyesi. Puşlost, bütün bu kavramları içinde toplayan bir tanımlama. Bizde de Ömer Seyfettin’in Efruz Bey tiplemesi, Aziz Nesin’in Zübük’ü kısmen buna yakındır ama benim ele aldığım paçozluk süreci Puşlost’a daha yakın ve korkum o ki dini, ırkı, sınıfı, cinsiyeti olmayan bu iblis, giderek Türkiye’ye yerleşmektedir.”
*****
"İnsanın ahlak hocası dışında değil, kendi içindedir. Doğru yolu bulmak, iyi insan olmak için bir ahlak hocasına gerek yoktur"
*****
 
"AHLÂKSIZ İSEN EŞİĞİMİZİ GEÇME!.."

- “Arsız, densiz, ilkesiz, haddini bilmez, bayağı isen, yanımıza uğrama!

Küstah, mürai, tufeyli, zevzek, müptezel, basmakalıp isen, kapımızı çalma!

Palavracı, korkak, kalleş, ahlaksız isen, eşiğimizi geçme! İçtenliksiz, sevgisiz, pespaye, paçoz isen, evimize gelme! Çilehanedir burası, hoşgörü dergâhı değil!

Ahde vefa bilmez, tövbe tutmaz isen, sakın gelme!”

*****

 Bellekleri geçmiş olayları depolamaya müsait olmayanların hayal güçleri de sınırlı. Tecrübelerinden yola çıkıp hayata dair simulasyonlar kurgulayamıyorlar.

*****

Mutluluk bir erdemdir, ödül değil.

*****

Miskin olunmaz, miskin doğulur.

*****

Kendine güveni olan insan cömert olur.

*****

Empati yapabilen insan, zeki insan.

***** 

Yanlış yaparsam kendi yanlışımı yapmış olurum. Senin için doğru olan nedir, onu ne bilirim, ne de kestirebilirim.

*****

Eğer dünyayı sıradan insanlar değiştirecekse, onların seçimlerini dikkate almak gerekir. Herkesin kendi yönetimini seçme hakkı olması gerekir.

*****

Sorunlarımızı siyaset içinde çözmeyi öğrenmemiz gerekir. Yoksa, Türkiye'de her darbenin bir fan kitlesi, herkesin favori bir darbesi var. Eğer bir şeriat tehlikesi varsa, bu hukuk kuralları içinde çözülmelidir.

*****

Vatanını en çok seven, işini en iyi yapandır.

*****

Vicdan, sevgi ve iyi insan olmak.

*****

 Ordunun vücudu için lazım olan kaynak, milletin vicdanıdır, imanıdır. İman, vicdanların sesi, akıl ve şuurların hakka çağrışıdır, velakin, millet yoksa vicdan da yok, iman da yok.

*****

Din, malum insanoğlunun şuurunun aynasıdır; vicdanların sesi, akıl ve şuurların hakka çağrışıdır.

*****

Düşünce özgürlüğü bir  süreçtir. Özgür tefekkür, temrin ister. Talim, terbiye ister. Alışkanlık ister. Düşünce özgürlüğü, ne bir emirle serbest bırakılabilir, ne de bir emirle yasaklanabilir.

*****

Kimse kimsenin inancına karışamaz.

*****

Cumhuriyet, bizim toplumsal görevler yüklenebilen eğitimli, bilgili, ölçülü kadınlar olmamızı öngörmüştü.

*****

Atatürkçü olmanın kötü bir yanı yoktur. Sevmenin, aşık olmanın da kötü bir yanı yoktur. İyi olmaya çalışmanın hiç ama hiçbir kötü yanı yoktur. Cumhuriyet aydınlarının hepsi başlangıçta iyi insanlardı. Kocaman kuvvacı yürekleti vardı. İslamcılardan daha iyiydiler, çünkü halkı Allah istediği için değil, kendi iyiliklerinden, insancıllıklarından dolayı severlerdi.

*****

Sıradan olmayan, kolektif olamaz. Kolektif  bir faaliyetin bir parçası olarak düşünüp davranamaz. Sıradanlıktan kaçınmak, halka, insanlara yukarıdan bakmak, burjuva ideolojisinin bir yansımasıdır. Devrimcinin, hangi düzeyde, hangi konumda, hangi yaşta olursa olsun, ne kadar okumuş olursa olursa olsun, halktan öğreneceği çok şey vardır.

*****

Hak dediğin bireye aittir, inancın hakkı olmaz.

*****

 Kusur görme, kusur ört.

Ne zaman birini çıkarsız, hesapsız ve pazarlıksız sevmeyi başarırsak, cennetteyiz aslında.


KİTAPTAN MÜZİKLER;

https://www.youtube.com/watch?v=zXcG5NFJBQA 

https://www.youtube.com/watch?v=TSd2mvLyAHU

https://www.youtube.com/watch?v=Gxaa3AG9Z8s

https://www.youtube.com/watch?v=XTNWD9FeZ20 

https://www.youtube.com/watch?v=vknHNoeTN60 

https://www.youtube.com/watch?v=B_jgYzkX5kM 

https://www.youtube.com/watch?v=Fpnw4u8gEsY

 


 ZİNCİRSİZ 2013



Amerikan İç Savaşı’dan 2 sene öncesinde, Güney bölgesinde geçen film Köle Django’nun Alman asıllı ödül avcısı Dr. King Schultz ile yolunun kesişmesiyle başlıyor. Django, eski efendisini ölü ya da diri ele geçirmek isteyen Schultz ile anlaşmaya varır ve özgürlüğü karşısında Brittle kardeşleri kendisine getirme sözü verir. Görev başarıyla tamamlanır ama ikilinin yolları ayrılmaz Schultz ve Django beraber Güney’in en çok aranan suçlularının peşine düşerler…

‘Avlanma’ hünerini her geçen gün geliştiren Django’nun artık tek bir hedefi vardır: köle ticareti yüzünden kaybettiği eşi Broomhilda’yı bulmak ve onu kurtarmak... Bu hedef onları kötü şöhretli “Candyland” çiftliğine ve çiftliğin sahibi olan Calvin Candie’ye götürecektir…


GİLBERT'İN HAYALLERİ 


Küçük bir kasabada alelade bir hayat süren Gilbert'ın hayatı sorumluluklarından ibarettir. Bir yandan obezite hastası annesi, bir diğer yandan ise otizm hastalığıyla mücadele eden kardeşiyle ilgilenmek mecburiyetindedir. Hayatında en olağandışı durum ise kasabalarından geçmekte olan Becky ile karşılaşması olur. Becky, Gilbert'ın hayatına adeta bir güneş gibi doğar. Ona daha önce hiç karşılaşmadığı bir şeyi, aşkı hediye eder. Fakat Gilbert'ın omuzlarındaki sorumlulukları bu aşkın arasında devasa bir mani olarak durmaktadır.



4 yorum:

  1. ben de Alev alatlı okuyorum şu ara..okuması ve takibi biraz zor geldi.. cok kıymetli bir yazar..bilmediğim çok şey öğreniyorum okurken..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ilk defa okudum yazarı diğer kitaplarına da kütüphaneden bakmam lazım

      Sil
  2. alatlı ilk dört kitabı okudum, bu beşinciyi bilmiyordum, oley, zaten mavi lale için bugünlerde okuycaktım, bunu okuyayım, zincirsiz i izlemiştim, çok sert, zor izledim, gilbert grape hoş filiim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben ilk dört kitabı balkacağım güzelim onları da ben okumadım..

      Sil