KORONA GÜNLÜKLERİ 29

27 Nisan 2020


Son iki gündür havada yağmur var ama yağamıyor, güneş yok. Hafiften bir rüzgarda var. Annem bahçede çiçekleri ile uğraşmaktan bahar nezlesi oldu hapşu hapşu gidiyor, gözler akıyor:))
Dün dayımın oğlu geldi sosyal mesafeyi koruyaraktan oturdular annemle ağbimle sohbet ettiler. O gitti komşular geldiler bahçedeki vişnenin yanında attığı fidanlardan aldılar. Sardunyalar açmaya başladı gördüğünüz gibi.
Bugün sabah kalktım ağbimin şekerini ölçtüm tekrar yattım. Bugün kahvaltılarını kendileri hazırladılar. Ben saat 10 gibi kalktım yatakları topladım, ortalığı sildim süpürdüm. Bulaşığı yıkadım mutfağı sildim süpürdüm. Daha sonra üstümü giyindim. Maskemi taktım, eldivenlerimi giydim, alışveriş torbasını aldım. Yürüyerek çarşıya geçtim. İyi geldi yürümek inanın . Yol kenarına sebze meyve satanlar açmışlar artık. Biraz meyve alışverişi yaptım. Yufkacıdan yufka aldım. Peynircimizden anneme peynir, lor aldım. Manava geçtim biraz sebze aldım. Oradan eczaneye geçtim bahar alerjisi için burun damlası, göz damlası ve kaşıntı hapı aldım. Bankaya geçtim sıra varmış sıraya girdim. 20-25 dakika sonra bankanın kapısı belirdi. o ne............... yanlış sıraya durmuşum, ben bankamatikten işlem yapacaktım:)) girdim sıra gişe işlemleri içinmiş. Hadi tekrar sıraya girdim Allahtan önümde 3-4 kişi vardı. Bana sıra geldiğinde hemen işimi hallettim ayrıldım. Akrabamız olan İbrahimin  dükkanına uğradım  elimdeki alışveriş çantasını ve poşeti oraya bırakıp, ziraatçiye geçtim maydonoz tohumu aldım. Bitişiğindeki yüncüden siyah 2 tane yumak aldımçanta örmek için, diğer renkler elimde mevcut. Oradan belediyeye geçer iken ucuzlukçuda çiçek tohumları vardı onlardan bir kaç çeşit aldım.


Şimdi ekilmek için bekliyorlar. 
Belediyeye geçtim, emlak servisine uğrayacaktım. Sırayı veren kız önümde 40 kişi olduğunu söyleyince vazgeçtim. İbrahimin dükkana geçip poşetleri aldım. Elektrkçiye uğradım 3 metrelik 3 lü priz aldım. evde lazım oluyor bazen. kuruyemişçiden kuruyemiş aldım. Minibüs durağına geldim fazla beklemeden minibüs geldi. evin önünde indim. poşetleri mutfak kapısının önüne terasa bıraktım. ezilecek olan meyveyi ve yufkayı hemen çıkardım poşetten. Üstümü çıkardım makinaya attım, eldiven maske çöpe gitti. Ellerimi  yüzümü yıkadım. Annemin ilaçlarını yaptım burna damla, göze damla....
Mayıs ayı girmeden yeni kitap başlamayacağım dedim, onun yerine dergi okuyorum.



ÜZGÜNÜZ, SİZE ULAŞAMADIK

En son 2016’da Ben, Daniel Blake filmini izlediğimiz Loach aynı şehirde, Newcastle’da sözleşmeli çalışanların sıkıntılarından yola çıkıyor ve yine gözyaşlarımızı zorlayacak acı-tatlı bir dramı beyazperdeye aktarıyor. “İşçi sınıfının yönetmeni” olarak birçok başyapıta imza atan Ken Loach, bu defa 2 çocuklu bir aileye odaklanıyor. Filmde, telefon app’leri çağında kendi kamyonetini almak isteyen Ricky’nin bu hamlesi, evlere bakıcılığa giden eşi Abby’nin düzenli çalışma hayatını sekteye uğratıyor. Loach’un uzun yıllardır birlikte çalıştığı Paul Laverty’nin senaryosunu yazdığı Üzgünüz, Size Ulaşamadık, Mayıs ayında Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarıştı.

filmini izledim.




6 yorum:

  1. benimde içimden tohumlar almak geliyor ama bir türlü fırsat olmaı:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. inşallah kısa zamanda sende bir şeyler ekersin.

      Sil
  2. Bugün aynı telaşlar bende var. Bende erkenden halledeyim. Bahçede kolaylıklar dilerim, yeni tohumlar ekim dikim güzel işler, yorucu olsa da :) Murakami'ye katılmamak elde değil, ben şimdiden hissediyorum..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Size de kolay gelsin bahçe işlerinde. Yorucu ama bir o kadar da güzel bir iş.

      Sil
  3. oh maşallah yaaa bayağı alışveriş yapıyon sen :) loach yeni film mi çevirmiş aaaa saol :)

    YanıtlaSil