KENDİNİ SAYDIRMASINI BİLMEYENİ SAYMAZLAR.

08 Mayıs 2020


Hava yine karardı yağmur yağacak, güneş kaçtı rüzgar çıktı.Sabahtan bu yana oturuyorum yaptığım tek şey film izlemek, el işi yapmak. Çantamın son sırasının motiflerini de bitirdim, ekledim. Ağzında birkaç sıra sık iğne öreceğim sadece o kadar.


Sabahleyin annem çağırdı, romanlar koparmadan çek şu güllerin resmini dedi:)) bende çektim. Erik ağacının dalının bir kısmı komşuya sarkmış, bizim annem de gir komşunun bahçesine ( bizim çamur giremiyor ya:)  ) oradan erik topla biraz. Biraz da komşu müyesser yengeye verdi torunların canı çeker diye. Eve geldi hem koparmış hem de daha olmamış bunlar diyor.


Ne güzel keyif çatıyor. Ben artık evde oturmaktan sıkıldım. Çay bahçesini parkımı özledim. Oturup çay içmeyi yanında simit yemeyi, çalışan bayan ile laflamayı özledim.


Kuaförler açılıyor, beyazlar aldı başını gitti. Dün arkadaşla görüntülü konuştuk senin saçlar benim kaşlar diyor:) randevu akıp almamakta kararsızım. Birden yığılma olacak acaba koronalı da gelir mi diyorum kendimce....


Çantamın son büyüklüğü bu, kenarlarını sık iğne gececeğim, ondan sonra çantacıya verip astar ve sap taktıracağım.


DELİ VE DAHİ 

The Professor and the Madman, Oxford İngilizce Sözlüğü'nün oluşturulmasının gerçek öyküsü konu ediyor. Professor James Murray, gerçekleştirmek istediği proje için gecesini gündüzüne katarak çalışmaktadır. Amacı, Oxford İngilizce Sözlüğü'nün 10.000 kelimelik ilk baskısını hayata geçirmektir. Çalışmalarını sürdürdüğü esnada Murray'nin eline akıl hastanesinden büyük bir çalışma geçer. Çok tehlikeli hastaların konulduğu bir akıl hastanesinde yatmakta olan Dr. W.C. Minor, profesöre 10.000 kelimelik bir çalışma gönderir. Minor'un gönderdiği bu liste ikilinin yollarının kesişmesine sebep olur.

Filmini izledim.







13 yorum:

  1. Annenin olmamış erikleri toplaması ve fotoğraftaki maymunun şirin hali ile yüzüme bir gülümseme yayıldı. Bu ara kimle konuşuyorsam saçını evde kendi boyuyor ve kendi kendine kesmiş... :) Bir arkadaşım kahkülünü öyle kısacık kesmiş ki, keserken çok uzundu, nasıl oldu bu kadar kısaldı anlayamadım deyince bastım kahkahayı... Ben de risk almayıp hem kendim boyadım, hem de arka boyunu kısalttım... Sonuçtan memnun kaldım... Kuaförlerin o istenen steril ve hijyenik ortamları sağlayacaklarından emin olamıyorum nedense... Hem kuaförün taşıyıcı olmadığı ne malum? Testler şikayeti olup hastanelere başvuranlara yapılıyor. Ama çok fazla kişi hiç belirti göstermeden toplum içinde taşıyıcı olarak yaşıyor. Çay bahçelerine, parklara gitmek meğer ne büyük lüksmüş... Çok sık olmasa da arada sahildeki çay bahçelerine giderdim, ben de özledim... Çantan harika oluyor... Sap ve astarlama işini yapan birilerinin olması da harika... Bir harika da Aydın Boysan'ın sözü... Filmi listeme ekledim... İzlersem severim gibi geldi... :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. erik hastası annem özellikle kendi için ekti ağacı aşılattırdı birde:))Aslında saçlarda uzadı ama korona belası yüzünden beyaz dolabilirim sorun yok. Benim saç rengi hazırlarda yok maalesef. film güzeldi seveceksin Ruşyena.

      Sil
  2. Kuaförlerde bencede yığılma olacaktır, ben biraz uzayınca enseden alıverdim kurtardım kütü, zaten normal vakittede pek kuaföre gitmezdim o yüzden hiç aramadım, bahçede erikler mis güller ne güzel, filmi merak ettim iki güzel oyuncu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. film güzeldi tavsiye ederim. Saç uzunluğunu konu etmem de beyazlar zor, hazır boyalar ile de ne hale düşecek kimbilir.

      Sil
  3. beğeni için sağol güzelim. Aydın boysan sözleri ders niteliğindedir.

    YanıtlaSil
  4. Ahhh bu anneler :)) Hoş oğlum da bana diyordur kesin ah annem diye :))

    Kuaför konusunda ben de çok kararsızım ama sanırım biraz daha bekleyeceğim ben. Randevulu olacak diyorlar ama yığılma çok olacak gibi geliyor bana...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. daha şimdiden randevular dolmuş, ayrıca ücret tarifeside yüksek olacakmış televizyon söyledi şimdi.

      Sil
  5. Kuaföre falan gideceğimi sanmıyorum bir daha. Saçlarım kısa olmayınca bir şekilde keserim. Boya için de kuaför şart değil. Bu coronayı tam çözemediler daha, gerek yok:)
    Çanta güzel olmuş, iyi günlerde kullanın..

    YanıtlaSil
  6. deli dahi çok iyiydi. kuaföre bu ay gitmeeee. hazirandan sonra da gitme. sabır sabır. salgın iyice bitmeden çıkma yine seeen :)

    YanıtlaSil
  7. Kuaförler açılsa da gitmek istemiyorum daha erken bence. Erik mmm çok severim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. annem hastası eriğin sevdiği erik cinsini aşılattı ağaca

      Sil